FENERBAHÇE'NİN ŞAMPİYON OLMASI


Bunu istemiyormuş Ümit Karan. Bir Galatasaraylı olarak bunu istememesi kadar doğal bir şey olabilir mi? Bu yazıyı okuyan sen Fenerbahçeli Galatasaray'ın şampiyon olmasını ister misin? Ya Beşiktaş'ın? İstemezsin değil mi? Ben de istemem açıkçası. Rekabet sonuçta, istemem. Ümit Karan da istememiş Fenerbahçe'nin şampiyon olmasını, bugün olsa yine istemez, ne kadar normal değil mi? Şampiyon olmaması için elinden genel bir şey varsa yapması normal mi peki? Mesela Fenerbahçe'yle çekişen Dynamo Trabzon'la oynarken, gol atması muhtemel takım arkadaşına pas vermemesi normal mi? 
Aşağıda Ümit Karan'nın bugünkü duruşmada (30/05/12) verdiği ifadeden bazı bölümler var. Hürriyet.com.tr'den aldım haberi. Bir sürü gazetede de var, özel haber değil yani;

TEŞEKKÜRLER EMRE


Hiç istemediğim bir adamdın, Fenerli olmana rağmen. Sahadaki hırçınlığın, takımına zarar veren sinirinden öteye, özel yaşamındaki cemaat bağlantın nedeniyle istemedim hiç seni. Geldin, çok kötü bir sezon sonrasında kıl payı kaçan iki şampiyonluk ve müthiş bir performansla kazanılmış bir şampiyonlukta ve elbette 29 yıl sonra kazanılan Türkiye kupasında pay sahibi oldun. Sahada hep elinden geleni yaptın hakkını vermeyen olursa ederim kavgasını. Sahada rakiplerinin bel altı mücadelesi kadar saha dışındaki düşmanlarında da mücadele ettin. Sadece senin dudaklarını çeken kamera sistemi kuruldu, sayende. Ya sen istedin ayrılmayı ya seni istemediler, sonuç aynı nasılsa. Emeklerin ve akıttığın ter için teşekkür ederim. Ama en büyük teşekkürü son Dynamo deplasmanındaki duruşun için hak ediyorsun. Yolun açık olsun Emre. 

YENİDEN


Ceketini assa seçilirdi zaten onu bile yapmadı. Bugün karşısına çıkamayan yarın çıkabilir mi bilemiyorum. Zaman gösterir göstermesine de şunu anladılar mı acaba "Bu kulübün başkanını bu kulübün kongresi belirler" nokta

AVRUPA ŞAMPİYONU


Bu sezon ikinci Avrupa Şampiyonluğu'nu getiren masa tenisi kadın takımımız oldu. İlk maçta zaten neredeyse garantilemişlerdi şampiyonluğu. Bugün deplasmanda aldıkları 2-3'lük yenilgiye rağmen şampiyonluklarını ilan ettiler. Önce kadın voleybol takımı şimdi de kadın masa tenisi takımı. Teşekkür etmek borcumuz.

19 MAYIS 1919


Her şeyin başladığı tarih. Unutturmaya çalışanlar unutulmasın yeter. Gün gelir devran döner.

KOCAMAN'SIN


Minik kuşumla konuşurken hep aynı şeyi söylüyorum; "Benim için sen önemlisin, etrafındaki iyi ya da kötü örnekler beni ilgilendirmez" diyorum. Benim gurur kaynağımsın diyorum ona. Sonra bakıyorum etrafıma, Kocaman bir adamı kötü örneklerle kıyaslayanlar görüyorum. Bu kıyaslamayı anlamsız, gereksiz buluyorum. Ben elindeki pırlantayı beğenip sevmek yerine, yan masadaki kadının eline bakıp sevinen ya da hayıflanan kadını sevmem. Bilmem anlatabildim mi :)

HAYIRLI OLSUN


Önemli mi? Hem evet hem hayır. Küçümsemek değil ama evet küçümsemek bazen. Öncelikli olarak tek özelliği bizim alamıyor olmamız olan kupa artık müzede. Bu yüzyıldaki 6. finalimizi kazanabildik (2001 Gençler, 2005 Galatasaray, 2006 Beşiktaş, 2009 Beşiktaş, 2010 Dynamo, 2012 Bursa). Artık yukarıdaki fotoğrafla birlikte tüm 29 yıl geyikleri azalarak bitecek. Evet eğlenceliydi, dönem dönem biz de katıldık. Bu finallerden 2009 haricindekilerin tamamı önemli olurdu zira bu sezonların tamamında çifte kupa için mücadele ediyordu Fenerbahçe. 2006'de ve 2010'da her ikisini de alamadı. 

EVLADIMA MİRAS BU SEVDA

 
Biz kendi stadımızı mı parçaladık diye sordu. Dedim Tam olarak değil, kısmen. Anlatması zor tabi. Biraz zorladım, anlattım olanları, nefret yaratmadan. Dedim ki Çok kötü davrandılar kızım bizePeki dedi Neden bize kötü davranıyorlar baba? Dedim Bilemiyorum minik kuşum. Kötü insanlar her yerde olabilir.

BU BİR TEŞEKKÜR YAZISIDIR


Aslında çok çok gecikmeli bir yazı, zira üstünden 24 saat geçti, bu nedenle özür diliyorum öncelikle. Ve şunu söylüyorum, herhangi birisini diğerinden ayırmadan kalecisinden forvetine, defansından orta sahasına, yıldızından yedeğine, yaşlısından gencine tüm futbolcularımıza, teknik direktöründen antrenörüne, fizyoterapistinden, masörüne, doktoruna, medya sorumlusundan tercümanına,

AMAÇ NEYDİ, SONUÇ NE OLDU?

 
Çok önemli bir konu bence. Herkes şunu soruyor, neden? Yanıtını birlikte arayalım. Bunun için ağırlıklı olarak 1-2 hafta geriye gidelim ama mutlaka 3 Temmuz'dan ve hatta öncesinden başlayan olaylara da dikkat çekelim. Yazdıklarım fikirlerimdir, katılırsınız katılmazsınız, yorumlarınıza da saygı duyarım. Ve hatta özellikle dün akşam yaşadıklarınızla ilgili yorumlarınız varsa, hakaret içinde hakaret olmadan yollayınız. Hazırsanız başlıyorum.

FENERBAHÇE 0-0 GALATASARAY, MAÇTAN SONRA UZUN UZUN


Şampiyonluğun el değiştirdiğini belirtip Galatasaray'ı tebrik etmeli mi, onu konuşmak gerek. Fakat saha içindeki halleri, başarı için her şey mubah zihniyeti, boğazın karşı tarafını memnun ediyor mu, bunu da sorgulamak gerek. Önce maç önü maç ve maç sonu. Düşman kardeşe bazı sorular soracağım, en sonra.

TOGETHER WE STAND, DIVIDED WE FALL


Oğuz kafasını kaldırmadan, dizini kırmadan kalçadan çıkarsın pasını, kimselere çaktırmadan. Rıdvan, uçsun gitsin, Oğuz’un pası önüne konduğunda rakibi rüzgarından kendini kaybetsin. İnanmış binlerce Sarı Kanarya, herkesin fark olur dediği, pota aradığı maçta dakikalarca altında beklediği dev bayrağı dalgalandırsın, ruh Kadıköy’e yola çıksın, geçmişten. Tuncay durmadan koşsun, her deparında Pierre’yi görsün. Pierre gitsin gol atsın dönsün gol çıkarsın, maç bitince tribünleri tek tek selamlasın, belki 50 belki 100 kişi İnönü’de Truva Atı operasyonunu düzenlesin, ruh hızlansın da gelsin. Alex topu almadan kime atacağına karar versin topu bıraksın Cemil’in önüne, Cemil dolu dizgin gitsin yazsın golünü, durdurulamasın yine. Varsın takım geriye düşsün, varsın ilk devreyi 0-3 yenik kapasın, soyunma odasına şampiyonmuş gibi göndersin onu taraftar, ikinci yarı da şampiyonu karşılasın, varsın 4 tane atamayalım maçı kazanamayalım. Alpaslan Abdülkerim’e versin pasını o Arap İsmail’e, Arap Müjdat’a. Nezihi önce galibiyet golünü atsın sonra gözlerinden yaş olsun aksın ruh, Kadıköy’e  gelsin.

FENERBAHÇE - GALATASARAY, MAÇTAN ÖNCE KISA KISA


Sezonun en önemli maçı geldi çattı. Bu maçla ilgili maç önü yazısı karalamak gerek diye düşünüyorum. Bakayım siz ne diyeceksiniz?

SIK SORULAN SORULAR VE SÜPER FİNAL


Süper Final nedir?
Süper Final, TFF'nin uydurduğu, ligin bitimiyle başlayan, çift devreli deplasmanlı lig usulüyle oynanan 34 maçı ilk 4 sırada tamamlayan takımlar arasında yapılan, yine çift devreli deplasmanlı uygulanan ve şampiyonu belirleyecek olan aptal bir sistemdir.

GÜZEL TÜRKÇE


Cumartesi olay çıkmasın. Nasıl çıkmasın, mümkün değil ki. Bakın olay kelimesinin anlamına. Sonra kötü olay olmasın deyin, tamam mı ;)

FİNALLERİ OYNAYAMAMA YALANI


Evet bu ülkede son hafta şampiyonluğu kaptıran sadece bir kulüp var futbolda, Fenerbahçe. Hem de aynı teknik direktör, aynı başkan ve bazı aynı oyuncularla ve 5 yıl arayla. Her ikisini de nasıl kaptırdığını biliyoruz. Ülke futbol tarihine kapkara bir sayfa olarak geçen bir Denizlispor maçı ve belki de tarihimizde rakibi hiç o kadar ezmediğimiz kadar ezip de kazanamadığımız bir Dynamo maçı. Ve her iki maç da, başkanımız esirken, büyük bir iftirayla karşı karşıyayken gururumuzdur temizliğimiz açısından. 

BEKLENMEYEN KARARLAR


Uzun uzun yazmam gerekiyordu, bu nedenle bu saatlere kaldı, kusura bakmayın. Büyük bir hukuksuzluk daha. Şekip Mosturoğlu ve Cemil Turhan'a birer, İlhan Ekşioğlu'na 3 yıl hak mahrumiyeti cezası verildi. Herhangi bir para akışı tespit edilemiyor çünkü yok. Sadece birkaç telefon konuşması metni ve fotoğraflarla suç şüphesi yaratılıyor ve bu da cezaya neden oluyor. 58. maddeyi değiştirip zaten şikenin önde gidenini yapıyor TFF. Burada da kulübün resmi ve kişilerin şahsi hesaplarında tespit edilmiş bir şey yok. İbrahim ve Serdar günah keçisi gibi ceza alıyorlar.

PFDK* KARARLAR


6 Mayıs 2012 Pazar tarihinde Trabzonspor ile Fenerbahçe arasında oynanan Süper Final karşılaşması sonrasında, kurulumuzun verdiği ceza kararlarıdır;

#sikintiyok


Kazanılan hiçbir şey yok derken aslında biliyorlardı, 25 milyon yüreğin sevgisini, takdirini kazanmışlardı. Alınması muhtemel o 2 kupayı alsalar ekime kadar almasalar #sikintiyok

DYNAMO TRABZON 1-3 FENERBAHÇE, MAÇTAN SONRA KISA KISA


Bu kadar olaya kadar bu maçın oynanmasını sağlayan hakeme, maçı bu kadar geren Sadri Şener ve Şenol Güneş'e, ülkeye bu kin tohumlarını sokanlara, Emre'ye yaptıkları nedeniyle Colman'a, Zokora'ya, kornerleri niye Emre atıyor yeaaaa diyenlere, sevgili Olcan'a, Burak Yılmaz'a, maç bitiminde bizimkilere doğru saldırıya geçen Tolga'ya teşekkürler. Ne zamandı hatırlamıyorum ama yakın bir zamandı, sormuştum. Yine soruyorum, koyduk mu?

BEŞİKTAŞ 1-0 FENERBAHÇE, MAÇTAN SONRA KISA KISA


İzleyemedim. Bölük pürçük linklerden baktım. İşin talihsiz tarafı yayının kesilmediği anlardan birinde golü izledim. Canları sağ olsun, sakatlık yok şükürler olsun. Sabah "Galatasaray'a olmamak koşuluyla bir yenilgi hakkımız var" diyenler yüklenmesin takıma, kullandık hakkımızı. Kalan 2 maçı da kazanarak şampiyon olmak halen elimizde. Kendi ipimizi kendimiz keseceğiz bir başka deyişle. Önümüzde 3 maç var, hepsini kazanarak 2 kupayı alma şansımız var. Olursa ne güzel olmazsa da canımız sağ olsun. Üzüntüyü kısa kesip, yenilgiden pay çıkarıp, yarın inşallah başkanımıza ve yöneticilerimize kavuşup devam etmeliyiz.

105


… kurdukları kulübün adını oturdukları semtten, amblemlerini Fenerbahçe Burnu’ndaki ışık saçan fenerden, formalarındaki renkleri ise papatyaların renklerinden aldılar…

TEŞEKKÜRLERİMLE


Evet zaman zaman eleştirdiğim oluyor ama aynı sporcularımızı, teknik direktörleri eleştirmediğim gibi yöneticileri de eleştirmemeye çalışıyorum. Ancak özellikle Nihat Özdemir bu süreçte ne yazık ki anlamsız belki de anlamlı ;) bazı açıklamaları oldu. Bugün de rengi belli olan Zaman Gazetesi'nde de 1 Mayıs yürüyüşündeki Fenerbahçeliler ile ilgili bir açıklaması çıktı. Kurcalamıyorum, söyleyeceğim çok şey var, konu sapmasın.
Bugün bir basın açıklaması yaptı yönetim kurulumuz. CAS davasının neden geri çekildiğini anlattı.

O CEKETLER İLİKLENECEK


Az kaldı, geliyor ;) 100 metreden esas duruşa geçilip, ceketler hızla iliklenecek.