Şehir içi deplasmanlarından ikincisi, ilki Eskişehir'deki Konyaspor maçıydı. Tek yenilgi. Her şeyin başladığı maç, bence. Bu ikinciydi, kazandık. Herkesi yendik sanırım, zira Ankaragücü'nden daha çok başkaları bağırıyor. Bakalım mı neler olmuş?
gibi okudum ben maçı. Crespo orta üçlünün bir adım gerisinde, tek başına. Aynı düzende İsmail'in oynadığı maçlardaki kadar rahat değil, yalnız kalıyor. Nitekim orta sahayı çok domine edebildiğimiz bir maç olarak kalmayacak kayıtlarda. Uzun süredir ilk kez topla oynama yüzdesi rakipten yana. Fark eder mi? Elbette etmez ama Jesus makinesi bu değil. Sanırım takım boyunun en uzun olduğu maç. Eksikler derken, elbette sistem, sahadakilerin vereceği kadar yürüyecek. Beğenmiyor değilim, ama daha baskılı oynayabileceğimizi biliyorum. 3-0 hatta rahatlıkla 5-0 olabilecek skora rağmen.
Osayi'nin defansif açıklarını elbette Osayi müthiş hızıyla ve ardındaki stoper (dün Serdar Aziz) örtüyor. Hep söylüyorum, bitiriciliğini geliştirmediği sürece, aksak kalacak. Aynı şey Ferdi için de geçerli. Bitiricilik gelişiyor onda. 90'daki deparı ve golle sonuçlanan bindirmesi yeter, aferin. Üçlü defans, birbirine iplerle bağlı stoperlerle, ahenk içinde sürüyor. Gelen eksileni aratmıyor, nazar değmesin. Altay gol yediği hatalar yüzünden, bence abartılı, fazlaca eleştirildi. Hatalarında gol olmayınca sorun yok. Hatasız oynadığı günler de gelecek, geçen sezonda çokça olduğu gibi. Yine de arkasında güven verecek bir isim olsaydı çok daha iyi olurdu. Bunun cezalı olma durumu var, Manitu korusun sakatlanma ihtimali var, var oğlu var. Kulübedeki İzmirli bana hiç güven vermiyor.
Crespo ciğer, Crespo dinamo, topu ayağında ortalama yarım saniye daha az tutsa Crespo ulaşılmaz, dokunulmaz, yenilmez, bir de kendisini yere abartılı bırakmasa, Crespo örnek insan.
Bireysellikten vazgeçip takım oyununa dönüyorum. İlk yarıda rakibe teslim ettiğimiz topu ikinci yarıdaki değişikliklerle geri alıyoruz. Zira İsmail geliyor Crespo'nun yanına. Diğer yandan da topla buluşturmakta zorluk çektiğimiz Batshuayi'nin yerine ekmeğini taştan çıkartan Rossi sahada. Giden kontrol geri geliyor. Bu arada kontrol rakipte de olsa can sıkıcı bir tehlike yaratamıyor. Taş gibi takımın defansif kurgusu. Ve hatta çıkmadan hemen önce İrfan Can Valencia paslaşmasında fişi çekeceğimiz pozisyonu buluyoruz. Değişiklikten sonra da bu defa Crespo ile Pedro aynı oyunu sahneye koyuyor. Her ikisinde de kazanamayan biz kaybetmeyen Ankaragücü, gol çıkmıyor.
Dertlenecek en ufak bir sorun yok. Ne sakatlık ne tatsızlık. Sadece VAR'ın ofsaytı yakalayan çizgisi, perspektif çizgilere tepki olarak doğan bazılarına batıyor. İlk golde bence bir tehlikeli hamlesi var Batshuayi'nin, golün verilmemesi daha doğru olmalı. Aksi bize olsa sinirler gerilir. Aynı şekilde İrfan Can'ın kafa topu mücadelesinde çıkması muhtemel bir sarı kart var. Her iki pozisyon da skor etki edecek pozisyonlar değil. Nitekim Ferdi'nin de ceza alanında yere indirilmesi var gözlerden kaçan.
Cumartesi günü ligin en güzel maçı bekliyor bizi Kadıköy'de. Kutsal topraklar eski dostları misafir edecek. Alkışlarla karşılanıp, sessizce veda edilecek dostlar, Emre Belözoğlu, Selçuk Şahin, Pierre Webo, Hasan Ali Kaldırım, Mesut Özil, Volkan Babacan, hatta Deniz Türüç, hatta hatta Şener Özbayraklı ;)
Altay xxx
Serdar Aziz xxx
Henrique xxx > Arda ?
Szalai xxx
Osayi xx > Alioski ?
Crespo xxx
Lincoln xx
Ferdi xxx
İrfan Can xxx > İsmail xxx
Valencia xx > Rossi xxx
Batshuayi xxx > Pedro