FENERBAHÇE 4-1 AUSTRIA WIEN, MAÇTAN SONRA KISA KISA

 



İlk maçın sonrasında biraz formalite sayılabilecek bir maçtı, bunda hepimiz hemfikiriz sanırım. Hatta Jesus için de oyuncu dinlendirmek, sistemi oturtma adına oyuncu denemek, sakatlıktan dönenleri monte etmek gibi "sorunları" çözmek için ideal bir maçtı. Nitekim, gelişme ve sonuç da aynı yönde gerçekleşti. Hafta içi, hem de işten çıkıp yetişmesi zor olan (örneğin ben 20:25'te girebildim stadyuma) bir saatte olmasına rağmen, tamamen dolu tribünler önünde, oynayana, izleyene keyif veren bir maç oldu. Ve evet, Şampiyonlar Ligi'nde de Avrupa Ligi'nde de Fenerbahçe'nin mutlaka olması gereken yerde, gruplardayız artık. 

Altay
Lemos - Henrique - Peres
Osayi - Crespo - İsmail - Aliovski
İrfan Can - Serdar Dursun - Rossi

Ana sistem bu; üçlü defans. Ve evet duruma göre oyun içinde değişecek bir elastikiyet (çok pozisyonda oynayacak oyuncularla yapılabilir) Jesus'un isteği. Oyuncuların kalite ve kabiliyetlerine göre icrasında illa ki değişiklikler olacak. 

Formülü vereyim tekrar; zaafı sistemin savunma yönünü sekteye oynayan herhangi bir oyuncunun hücumda ekstra bir şey yapıyor olması gerekiyor. Böyle oyuncuyu takım taşır. İrfan Can böyle bir oyuncu misal. Ve dün 2 gol attı. Zor değil. Osayi de böyle bir oyuncu, ailece uyuduğumuz bir anda o da uyudu. Sadece o değil tabi, Alioski de uyudu, Altay da. Osayi, İrfan Can veya başka bir oyuncunun bu defansif zaafını (Osayi pozisyonun gereklerini bilmiyor, hızıyla kapatmaya çalışıyor), o oyuncunun hücum gücünden ekstra yararlanarak kapatmış oluruz. 

Crespo - İsmail ikilisinin daha ileride pozisyon aldıklarını gördük dün. Bunda merkez stoperde Szalai'nin olmamasının da etkisi var, rakibin güçsüzlüğü ve amaçsız oyununun da, elbette Crespo ve İsmail oyun karakterlerinin de. Bunu neden anlatıyorum? Özellikle pek top oynamamış olan arkadaşlar (ne yazık ki basında taktik eleştiriler yapanlar da var), oyuncuları hep kağıt üzerinde değerlendiriyorlar. Oysa futbol, zeminden hava şartlarına, rakipten topa, hakem kararlarından taraftarın olumlu olumsuz etkisine, yapılan antrenmandan maç günü yenilen yemeğe kadar, sayamayacağınız değişkenin etken olduğu bir oyun. Elbette başka sporlar için de aynı şeyler geçerli ve zaten aynı şeyi o sporlar için de söylemek mümkün. Bu nedenle özellikle maç öncesinde yapılan yorumlarda fena bir yanılma olasılığı var. Nitekim hayat bu kadar kolay olsaydı teknik direktörlerin, masa başından her şeyi çözecek bu arkadaşları kadrolarına almaları ve sürekli kazanıyor olmaları gerekirdi. 

Ana hatları belli oldu oyunumuzun; üçlü defans, sağlam merkez, sürekli hareket halinde bir forvet hattı. Serdar Dursun'un bu sistemdeki yeri, King ve Pedro'nun dahil olmaları sonrasında çok azalacak gibi geliyor bana. Jesus'un sistemine uygun olduğunu düşünerek transfer ettiği Bruma da bir yere kiralanırsa şaşırmam. Sistem, maç yaptıkça oturacak, ezbere dönecek. Bu nedenle bu dönemde alınacak her galibiyet altından bile değerli. Dynamo eşleşmesi 2 hafta sonra olsa çok şey fark edecekti. 

Stoperlerle ilgili bir iki kelam etmek istiyorum. Lemos yetersiz, Tisserand da yetersizdi, artık yok. Szalai üçlü stoperin merkezinde sırıtıyor. Peres gibi sol stoperde (üçlü veya dörtlü, fark etmez) daha verimli. Peres dün geldiğinden beri en iyi oyununu oynadı. Henrique ağır. Bu nedenle sırıtacak gibi, yanılmayı umarım. Serdar Aziz güvenilmez. Sakatlık olasılığı ve ceza riski büyük. Kim'in gidişi çok büyük sıkıntı yarattı, bu kesin. Ancak, daha alınırken de bilinen bu serbest kalma maddesine rağmen, ikna ederiz fikriyle davranıp birdenbire böylesine boşluğa düşmek acemice. Stoper alınacak mı? Alınmalı.

Konyaspor maçın sonrasında görüşmek üzere. Keşke Pazar günü oynayabilseydik, deplasmana gitmeyi çok özledim.

Yazıyı bir defada yazmadığım için bitirene kadar Avrupa Ligi kuraları çekildi ve hocanın "içimde kaldı" gibi bir ifade kullandığı Dynamo Kyiv ile aynı gruba düştük. Kaderin cilvesi diyeyim. Ancak tribünlerin ekstra dikkatli olması gerektiğini belirtmekte fayda var. Kulübün, özellikle içerideki maça yönelik ekstra bir faaliyet yapması gerekiyor bence.