FENERBAHÇE 1-1 ALANYA, SKANDALLA İLGİLİ


www.fenerbahce.org


Unutulacak gibi bir maç olmadı benim adıma. Sanıyorum birçoğumuz için de aynı şey geçerlidir. Oyuna da elbette bakacağız lakin asıl oyunun saha dışında oynandığını görmemek mümkün olmamalı. Bunu görmeyenler sonuç işlerine geldiği için görmüyor, başka açıklaması yok.

Zor maç için tribünde yerini alıyorum. Yanımda bir kardeşim ve oğlu. İki nesilden üç mektepli Fenerbahçe'miz için evimizdeyiz buz gibi havada. Bizim gibi onbinler de yerini almış. Bir ağızdan haykırmak için aşkımızı. Bazıları için daha önemli şeyler de var Fenerbahçe'den. Ölüm nedenini konuşmayı ayıp saydığım kişi üzerinden, onun adını kullanmaya devam ederek, büyük sayıda genci yönetenler, bu başarılı hamlelerine yönetimden aldıkları destek ve izinle devam ediyorlar. Profesyonel taraftarlığın kitabı yazılıyor yeniden.

Kazanan takım yine sahada. Rakip güçlü. Tabiri caizse taş gibi takım. Ama fark etmez, biz Fenerbahçeyiz.

Rakip hem sahada Alanya, hem sahada hakem, hem VAR odasında hakem, hem bakanlıkta damat, hem de tribünümüzün yüreğinde kendini bilmeyen bazı seyirci. Zor yani işimiz. Tek sorum var, maçı adil yönetmekle sorumlu bir kişiyi neden yenmek zorundayız? Nasıl yeneriz?

Futbol, saha içinde adaletin her zaman tecelli ettiği bir oyun değil. Yani kötü oynayıp kazanmak veya yenilmemek, iyi oynayıp kazanamamak gibi olasılıklar hep var. Bu nedenle futbol eğlenceli. Sürprizlere açık. Kağıt üstündeki dolarlarla ölçülmüyor değerler. Yeşil sahadaki mücadele, anlık hatalar ve şans da etken olabiliyor. Demem o ki, kötü oynadığımız bir maçı hak ve adaletle yönetildiğinde neden kazanmayalım? Örnekler o kadar çok ki. Konu Alanya maçı değil. Zaten olsa da maçı Alanya'nın hak ettiğini söylemek de doğru değil.

Maçta tam 5 tane penaltı pozisyonu var, verilen, verilmeyen. Tartışılacak elbette. Tek tek bakalım.

Rakibin ilk penaltısı, Jailson'un eline çarpan penaltı. Bence bu tip pozisyonlar penaltı olmamalı. Neden? Kriterler şunlar olmalı
* Kasıt olup olmadığı,
* Temasın ceza alanının hangi bölgesinde olduğu,
* Topun temas sonrası yönü ve hangi takım oyuncusuna gittiği,
* Temas öncesinde gelişen pozisyonun şekli, yani mesafe, topun sekmesi, kimden sektiği,
Ne kadar çok değil mi kriterlerim? Aslında anlatmak istediğim şu, futboldan gelmiş dürüst insanlar ancak doğru kararı verebilirler. Hakemliğin şartı budur.
Döndüm Jailson'un pozisyona. Kasıt yok, top çok takın mesafeden ele gidiyor, ceza alanının golden uzak bir noktasında, elle oynama sonrasında top yine Alanyasporlu oyuncuda kalıyor, atak kesilmemiş yani. Bence penaltı olmamalı. Ama verilecekse diye başlayayım cümleye ve bitirmeyeyim. Sonra gösteririm örnekleri.

İlk yarıda lehimize verilmeyen penaltı. 30 metreden gelen bir hava topunu Alanyalı defans oyuncusunun eliyle önüne indirmesi. Kasıtlı olsun olmasın, kaleye 3-5 metre mesafede ve ikili mücadeleyi avantaja çeviriyor. Diyelim kasıtlı değil. Yukarıdaki cümleyi tamamlıyorum şimdi. Jailson'un penaltısı verilecekse bunun da verilmesi şart.

İkinci yarı lehimize verilen penaltı kararının tartışılacak bir durumu yok. Devam ediyorum.

Jailson'un ikinci penaltısı. Ne bir şekilde tartışmaya açık bir karar. Jailson'un ayağı yere basıyor, rakibe değil. Rakip Jailson'un hamlesi tamamlanmadan zaten kendisini bırakıyor. Hepsini geçtim, eğer bir temas olsa Jailson'un sabit kalamaması gerek. Çünkü yerdeki tek ayağının üzerinde o an. Fizik kurallarına göre düşmesi, veya geriye doğru sendelemesi gerek. Böyle bir şey yok. Temas yok. Penaltı yok yani.

Gelelim son pozisyona. Pektemek'in koluna çarpan top. Top kendi arkadaşından geliyor, evet. Kısa mesafeden geliyor, evet. Kasıt da yok. Fakat topun gittiği yere bir bakalım. Kruse ve Ferdi topu kaleye vurabilecek bir pozisyondalar ve top Pektemek'in koluna çarpmasa, bu oyuncuların önüne yuvarlanacak. Nasıl penaltı olmaz?

Ne diziliş, ne iyi oyuncu kötü oyuncu, ne de taktik ile ilgili yazdım şu ana kadar. Oysa taş gibi bir takım Alanyaspor, şampiyonluk için savaşan düşük kaliteli kadrosuna rağmen belli bir standartta oynamaya çalışan Fenerbahçe vardı sahada. Oyuncuların iyi niyeti kötü niyetini de geçtim. Aslında kora kor bir maç oldu. Bence hak eden, hakem hataları nedeniyle kazanamadan ayrıldı sahadan ama o kadar büyük ki hakem hataları, maçı oyunu konuşamıyoruz.

Maçı başka bir yazıya bırakıyorum.