BURSASPOR 0-1 FENERBAHÇE




Kazanan takım bozulmaz. Yine aynı kadro, yine bilinçli, kontrollü oyun, yine Giuliano, yine galibiyet. Ben dahil istifa et hocam diyen taraftara, hatta gereğini yaparım diyen kendisine rağmen kendisini bu kadar kısa bir sürede potanın tam göbeğinde bulmak. Başlıyorum.

Volkan
Şener . Roman . Skertel . İsmail
Topal . Josef
Dirar . Giuliano . Atıf
Janssen

gibi bir şey. Giuliano'yu bir adım öne at 4-4-2. Ama dedim ya dizilişten çok sahada ne yaptığın önemli. Gol sevinçlerinin değişmez elemanı İsmail dışında biraz Atıf var sırıtan. Onun da gücü mü yetmiyor heyecanı mı, kalitesi mi yetmiyor standardı mı? Bu sezon böyle işte.



Bursa evinde aslan, evinde kaplan. Bursa evinde timsah. Taraftarı çok iyiymiş, bana ne. FETÖ kumpası sonrasında açtıkları pankartı da biliyoruz, televizyonlarının genel yönetmeninin sosyal mesajını da. Fetocu teknik direktörleri, AKP milletvekilleri ve kaypak hakemlerle kazandıkları bir şampiyonluk sonrasında kendisini büyük sanan bir gariban şehir takımıdır. Geçiniz.



Bu haftalarda üst üste alınacak galibiyetlerin bizim için moral kaynağı olduğu gibi bizi yarışta yok sayan rakipler için de endişe oluyor/olacak. Bu nedenle en azından sezonun ilk yarısı bitene kadar, bu futbol yeterli benim için. Sonuç odaklı olmak en önemlisi. Kaldı ki bir iki rötuş ile futbolun da istediğimiz düzeye gelebileceğini Kasımpaşa maçında gösterdi çocuklar. Janssen'in sakatlığı üzücü, Soldado'nun sakatlıktan hızlı dönüşü sevindirici.



Bozkurt'un deyimiyle Barcelona deplasman galibiyetiyle birlikte hafta sonu ödevlerini Cuma gününden bitirmiş öğrenci rahatlığı ile geçen bir Cumartesi-Pazar.