BAŞAKŞEHİR 1-0 FENERBAHÇE, MAÇTAN SONRA KISA KISA



















Galibiyeti veya puanı mı hak ettik yoksa yenilgiyi mi? Oyunun karşılığı sahadan puansız ayrılmak mıydı? Peki bu oyunla nereye kadar gideriz? Başlıyorum.


Tamamen yönetim basiretsizliğiyle çöpe atılmış bir sezon öncesi hazırlık dönemi ve belki de sezon. Madem kovacaktın neden sezon bittiğinde basmadın düğmeye? Şampiyonlar Ligi'nden elendikten sonra, ligin başlamasına bir hafta kala yapılacak iş mi? Polyanna ne diyor peki, "devre arası yapılmasından iyidir".

Şu anda hocanın veya yönetimin ne oynatmak istediği değil önemli olan. Önemli olan bu kadroya uygun oyunu planlayacak hocanın gelip gelmemiş olmasıdır. Bunu da zaman gösterecek, iki maçta bırakın bizi hocanın bile anlamış olması zor.

Dört bilinmezli bir defans var sahada. Uyumlu olup olmadığını gösterecek bir rakip de yok. Sadece, geçen ve önceki sezonlarda olduğu gibi 3. bölgede basan bir rakibin, oyun kurmamızı zorlaştıracağı ortada. Bu durum Kjaer gelince de değişmeyecek.

Üçlü orta saha kurgusunda bir artı iki yani Topal artı Ozan - Salih'e yardımcı olması gereken iki kanat var. Dün Alper ile Volkan'dı. Her iki oyuncunun da fiziki eksiklikleri olduğunu gördük. Buna Volkan'ın mental eksikliğini de katınca, biraz da rakibin erken gol bulması sonrasında oyunu 1. bölgede kabul etmesiyle oluşan bir baskımız var. Gerçek bir baskı değil bu.

İlk yarıda görülen büyük sıkıntılar var sahada. Oyuncuyla ilgili, dizilişle ilgili sıkıntılar. Salih ve Ozan'ın kritik top kayıpları var misal. Basit oynamak yerine denedikleri şık paslarda değil, basit pasları verirken hem de. Volkan'ın 0 (yazıyla sıfır) defansif katkısına, tarz (ve futbol zekası eksikliği) olarak yaptıklarıyla Hasan Ali'yi de sıfırlaması var. Emenike'nin beslenememesi sıkıntısı var. Ve sıkıntılardan bir tanesi de Ali Palabıyık'ın oyunun akışına izin vermeyen yönetim şekli.

Sonuç, kalemizi bulan tek şutun gol olması. Çok şık vuruş evet. Volkan'a hata bulmaya çalışmanın anlamı yok. Aynı golü Salih atsa kimse kaleci hatası demeyecek çünkü. Ancak golde Topal'ın ciddi bir hamle hatası var, bunu telafi etmeye çalışan Ozan'ın da yetişememe durumu.

İkinci yarıya RvP içeri Volkan dışarı hamlesiyle başlar diye düşünmüştüm Advocaat. Emenike'yi kanada taşırdı böylelikle. Hoca hamleyi yapamadan Emre'nin sert faulü (daha sonra detaya ineceğim) sonrasında takımını 10 kişi bırakması kurguyu değiştirdi elbette. Sayısal üstünlükle cesaretli ve mantıklı olarak hücum gücünü arttırdı Advocaat, Ozan'ı çıkarıp RvP'yi dahil etti oyuna. Çift santrfora döndük. Lakin bu durum işimize yaramadı yaramazdı zira zaten kanatları ikişer kişiyle kapatıp akın yapmamızı engelleyen Başakşehir, topun arkasında beklerken kendi 1. bölgesinde sürekli bir kalabalık oluşturuyordu. Bu kalabalıkta Emenike'nin yarar sağlaması kolay olmayacaktı. Ben Volkan'ın yerine Fernandao'nun girmesinin sağlıklı olacağını düşünüyordum. Emenike kanatta gücü ve hızıyla yıpratacak, Fernandao gücüyle yıpratacak RvP ise teknik kapasitesi ve kalitesiyle fark yaratacaktı.

Nitekim çıkana kadar en tehlikeli pası Emenike sol kanattan yarattığı akında RvP'ye çıkarttı, Hollandalının kafa vuruşu kaleyi bulmadı. Hoca Emenike'yi merkezden doğru bir kararla çıkarttı ancak oyundan da çıkartarak Volkan'a bir süre daha tahammül etmemize neden oldu. Fernandao ve RvP'li 4-4-2 sahadaydı.

Kanatlardan yüklenmemiz sonucu getirecek pozisyonları getirdi. Hasan Ali'nin çabalarıyla önce Alper kafayla, sonra Stoch sert şutuyla kaleyi bulamadı. Topal'ın Emre ile aynı şekilde kontrolünü kaybettiği topu alma çabası, Ali Palabıyık tarafından kırmızı kartla değerlendirilince sayısal üstünlüğümüz de bitmiş oldu.

Fernandao'nun direkten dönen kafası önemli pozisyon ancak bu pozisyonda kafama takılan RvP'nin vuruşu. Bu kalitede bir oyuncunun net vuruş yapamamasını anlayamıyorum. Şutu yere çarpıyor sonra kaleye yönleniyor. Net vursa Volkan Babacan çaresiz.

Geleyim Emre ile Topal'ın pozisyonlarına. Her ikisi de kontrolü kaybettikleri topa müdahale için hamle yapıyorlar, evet. Ancak fark şurada; Topal müdahaleyi (tıklayın) yaptıktan sonra hareketin devamında rakibe çarpıyor/vuruyor.  Emre ise topa müdahale edemediği gibi çekmediği ayağının tabanıyla Emenike'nin kaval kemiğine vuruyor/çarpıyor.(tıklayın) Pozisyonların saha içindeki yeri de birbiriyle alakasız. Emre yaptığı bu faulle rakibin tehlikeli bir atağa başlamasına engel oluyor, Topal'ın pozisyonu ise rakip ceza alanı içinde/civarında. Topal'a verilen kart ağır, sarıda kalmalıydı.

Aslında bu yorumların tamamından önce Advocaat açısından erken değerlendirmeler. Zamanı az ve yapacak çok şey var. Ligdeki kayıpların telafi zamanı var elbette. Ancak çok geriye düşmek sıkıntı yaratabilir. Avrupa'da ise işi kolayladık sayılır, orada zamanımız var gibi.