RİZE 1-1 FENERBAHÇE, MAÇTAN SONRA KISA KISA


Mevcut stoperler yüzünden, bize birinci bölgemizde baskı yapacak her takım sıkıntı yaratacak. Bu defoyu, önlerindeki orta sahalarla çözmeye çalışırsak ki Rize maçı örnektir, topu ileriye taşımakta sorun yaşarız. Ersun Yanal'ın sürekli üçüncü bölgede oynattığı oyun benzeri bir oyun oynamamız gerekiyor bence. Bunun için de ikiz kardeş gibi iki oyuncuyu aynı anda oynatmak yerine, bunlardan birisini kullanıp hemen önüne yaratıcı oyuncuları yerleştirmekte fayda var. Orta saha, stoper zafiyetimizin bertaraf edileceği veya arttırılacağı nokta olacak. 


Yukarıda saydığım nedenden dolayı takımın bu deliği büyütmeyecek şekilde oynaması gerekiyor. En önemlisi de forvetle bağlantının kesilmesini engellemek gerek. Bu, Alper gibi, Nani gibi, Volkan gibi driplingle çıkacak oyuncularla da olur, Diego, Joseph, Raul gibi pasla takımı çıkaracak oyuncularla da olur, Ozan gibi bu ikisini de yapabilecek oyuncuyla da olur.

Bu takımda artık yeri olmayan Sow ve Alves'e teşekkür etme zamanı geldi. 

Rakibinden, bir tane kafa topu alamayan, rakipsiz yükseldiği hava toplarını tekrar rakibin ayağına gönderen, hamleleriyle her an atılma korkusu yaşatan ve en önemlisi saha içinde kötülük yapan bir oyuncunun daha fazla işi olmamalı bu takımda.

Takımın hızını kesen, pas vermek yerine topu taşıyarak zaman kaybettiren, hızlı çıkışlarımızda geri oynayarak rakibin yerleşmesine olanak sağlayan, hepsinden önemlisi geldiğinde gösterdiği müthiş performansı, potansiyeli olmasına rağmen bir türlü tekrar ortaya çıkaramayan bir oyuncunun daha fazla işi olmamalı bu takımda.

Altyapıdan gelip, van Persie, Nani gibi yıldızların arasında pişecek gençlerle yaşanacak puan kayıpları, bu ikilinin hatalarıyla alınacak yenilgiler kadar koymaz bana.

Hoca deniyor ama başka çaresi yok. Yol sürerken doğru tekeri bulmak zorunda. Nitekim maçın başındaki yanlışlığı (oyun başladıktan sonra görülebilen) devrede düzeltebildi. Neden mi kazanamadık? Çünkü atağa çıkarken yapılan top kayıpları, takımın dengesiz yakalanmasına neden olur. Maç içinde bunu bir çok kez gördük. Önce Diego (rakibini faulle durdurdu) sonra Nani (penaltı pozisyonuna kadar gitti) ve van Persie (Robin uzaktan sert vurdu, Volkan kurtardı), golü yediğimiz andan hemen önce Alper'in yaptığı hatayı maçın ilk devresinde yapmışlardı. Kabak Alper'e patladı. Ve o Alper, ikinci yarı saha sürüldüğünde, oyunun dengesini bizim lehimize çeviren faktördü.

Bu dengesizliği gidermenin yolu çalışmak ve zamanı olmaktan geçiyor. Yani demem o ki, hatalarımızın olduğu maçlarda kazanabilmek en azından kaybetmemek önemli. Misal dün kazansaydık kötü oyuna rağmen kazanmış olacaktık ki bu da bir takıma kazanma alışkanlığını sağlar.

Tek tek bakarsak, Volkan takımın Nani'le birlikte yıldızı, Hasan Ali ve Şener vasatın biraz üstü, Alves Kjaer kötü, Topal ve Joseph vasat, Diego durgun, Fernandao ise yetersizdi. van Persie klasını, Nani ise tecrübesini (her bakımdan) konuşturdu. Bunlara rağmen kazanabilir veya bunlar yüzden kaybedebilirdik. Ortada kaldı.

Çakır her zamanki gibi eyyamcı, sinsi bir yönetim gösterdi. Penaltı kararı yanlıştı ancak yanılacağı kadar zor bir pozisyon vardı, kabul. Volkan'ın geç ve yanlış hamlesi, Ahmet İlhan'ın görüntüyü penaltıya benzetmesini sağladı. Bu karar dışında rakibini çeken Kjaer'e kart gösterirken Şener'i belinden tutan Rizesporluyu sadece uyarmakla yetindi. Nani'nin kendi dizinden sekip eline çarpan topa elle oynama verdi ancak son dakikada Joseph'in kafayla kaleye bırakmak istediği topa, ayaklarıyla müdahalede bulunan iki Rizesporluya rağmen devam kararı verdi. Ceza alanında Topal'a yapılan bir müdahale var, onun da tekrarını göremedik, Lig TV de (lehimize olmalı ki) göstermedi.

Zor mu kurtulduk, elimizden mi kaçırdık bilemedim. İlk yarıyı önde tamamlamamız nasıl zor idiyse, önde olduğumuz ve iyi oynadığımız ikinci yarıda puan bırakmamız zordu. Galiba ideal bir beraberlik maçıydı, skor olmasa da başladığı gibi berabere bitti.

Kweuke olayı çok konuşuldu. Sanırım sıradaki maçının bizimle olması hayatını kurtardı. Rizespor da Hikmet Karaman da ne kadar ilkeli olduklarını göstermiş oldular. Peki Kweuke, yeni bir Fenerbahçe veya Galatasaray maçından önceki hafta Hikmet Karaman'ı dövse yeri midir? İlkeden daha önemli olan kazanmaksa, Kweuke hocasına dayak da atar pandik de. Nasılsa kazanmak önemli olan.