FENERBAHÇE 3-0 ATROMITOS, MAÇTAN SONRA KISA KISA



Umut veriyor. Daha fazla umut veriyor. Bunda rakibin etkisi elbette var. Ancak denemelerin sonuç almaya başladığını görmek de umut veriyor. Başlıyorum.


Alves'in olmaması bir güzellik. Umarım sakatlığı futbol hayatıyla ilgili bir sorun teşkil etmez. Ben kendisinin galip götürdüğümüz bir maçın son dakikasında göreceği bir kırmızı kart ve döveceği hakem (işe yarasın bari) sonrasında alacağı 37 maçlık cezayı bekliyorum uzaklaşması için. Veya az olasılık da olsa transferini.

Ba bir iki pozisyon dışında sarsak, Kjaer'in de Alves'ten farkı kötü kalpli gibi oynamaması. Yoksa her ikisi de hamleli, teknik kapasitesi zayıf, sert stoperler. Ba da öyle. Joseph Topal ikilisinin birlikte oynamaması gereken maçlar olacak, Kadlec ısındırılmalı oraya.

Bekleri anlata anlata bitirememek istiyorum da korkum nazar. Caner bu coğrafyanın gelmiş geçmiş en iyi sol bek oyuncusu. Tartışmam. Hakan Ünsal da var diyenlere saygı duyarım, bunu söyleyen Galatasaraylıysa zaten tartışacak konu yoktur, inattandır iddiası.

Şener de Gökhan Gönül'ü pozisyonunu tehdit edecek, hatta ne tehdidi, ele geçirecek bir performansla oynuyor. Hem hücum hem savunma. Elbette sıkıntıları var. Özellikle önünde kanat oyuncusu varken etkili olamıyor hücumda. Derdimiz bu olsun.

Topal Joseph benzer oyuncular. Biri 9 diğer 9,1. Yan yana oynamaları takımı aksak bırakabilir, Rize'deki gibi. Ancak dün akşamki gibi, kontratakları kuvvetli takımlara karşı birlikte oynatılmasında sorun olmaz. Bu Diego ve Nani'nin aslında ön tarafta oynayan futbolcuların performanslarına da bağlı elbette.

Misal dün akşam Diego'nun müthiş katkısı vardı. Nani yine çok top ezdi. Fernandao müthişti, van Persie de klastı elbette. Dolayısıyla çok ihtiyaç yoktu özellikle maçın son bölümlerinde ikili olarak Joseph Topal'a.

Orta sahamız çok kuvvetli, kesin. Dünkü gibi 2-1-2-1 gibi dizileceksek kadro ideal gibi. 1-3-2 oynayacağımız maçlar ve anlar olacaktır. Burada Joseph Topal'dan birisi olur misal. Hocanın sorunu büyük burada.

Gelelim forvete, van Persie'yi izlemek müthiş. Hem bileklerini hem vücudunu ve elbette aklını müthiş kullanıyor. Toplu topsuz nerede olması ne yapması gerektiğini çok iyi biliyor. Seyretmesi büyük zevk. Aynı şey farklı özelliklerle Fernandao için de geçerli. Uzun zamandır bu kadar net vuruşlu santrforumuz olmamıştı. Çok net, çok güçlü, vazgeçmeyen bir yapısı var. Olumlu.



Maç geneline bakınca çok pozisyon bulup neredeyse hiç vermedik. Vermeme nedenimiz takım halinde başardığımız savunma. Bulduğumuz pozisyonlar ise hem kişisel yetenekler hem de çalışma ürünü. Bu ne demek? Takım hem çalışmanın meyvelerini almaya başlıyor hem de oyuncuların yeteneklerini sahaya yansıtacağı bir sistemde oynamaya başlıyor.

Rakip zayıf. Evet. Ama telafisiz maçı en ufak bir şüphe hissettirmeden tamamladık. Önemli. Sıkıntı hala aynı yerde, stoper ve şimdi de bir forvet takviyesi gerekiyor.

Bir iki kelam da kötü hakeme. 5 sarı kartımız, iç sahada oynuyoruz. Rakibin tek sarı kartı var ki Nani'ye tekme atılmış. Fernandao'nun penaltısı verilmemiş. Rakip kalecinin topla ceza alanı dışında oynaması kaçırılmış. Tam bir Cüneyt Çakır performansı. Bu hakem muhtemelen bu sezon yarı final falan yönetir.