YAZIP YAZIP SİLMEK



Konuyu saptırıp duruyoruz. Amalar, cümleleri, niyetimizi ortaya koyuyor aslında. Bakın ne olmuş Süper Kupa finali sonrasında Volkan'ın gereksiz açıklamalarına istinaden;

İzmir'de bir grup hayvan sever, Fenerbahçeli futbolcu Volkan Demirel'in, Süper Kupa finalinde tartıştığı Galatasaraylı futbolcu Felipe Melo için, maçın ardından söylediği "Belediye gereksiz sokak köpeklerini zehirlesin. Yoksa olmayacak, bana kalacak bu iş" sözlerine tepki gösterdi. Hayvan severler, bir süre önce İstanbul'da bir kişinin bir köpeğe tecavüz ettiğini ve bunun da güvenlik kamerası tarafından görüntülendiğini hatırlatıp, hayvanlara tecavüze hapis ceza verilmesini istedi. Haberin linki şurada. 
Bu da bir başkası;
HAYTAP Nesrin Çıtırık, Fenerbahçeli Volkan Demirel'e en az 3 maç ceza verilmesi için Türkiye Futbol Federasyonu Disiplin Kurulu'na başvurduklarını açıkladı. Bunun linki de burada.
Sorun Volkan'ın tekrar ediyorum GEREKSİZ sokak köpeği açıklaması. Haklılar haksızlar, mevzu bu değil.

16 Kasım 2014 Pazar günü, TT Arena'da, Türk milli takımının bir resmi maçı öncesinde, o takımın kaptanlığını yapmış/yapmakta olan bir oyuncuya nedeni ne olursa olsun topluca küfür edilerek, bu oyuncunun maça çıkmayacak hale gelmesi sağlandı. Kasıtlı, bilerek ve isteyerek. Topluca edilen küfürler, her maçta edilen ve artık normal karşıladığımız küfürlerin dışındaydı. Volkan'ın 1 yaşındaki kızı ve eşine edildi küfür. Varsa kızınız yerine koyun, eşiniz varsa da lütfen. Empati amaçlı.

Bu küfürler sonrasında, spor medyasında boy göstermesinden toplu olarak memnun olduğumuz, bazılarının fikirleri, bazılarının güzelliklerini ;) izlediğimiz spor ikonları görüş bildirdiler. Bazıları suskun kalmayı tercih ettiler. Bu durumda susmak da hatadır, bence.

Simge Fıstıkoğlu, Ümit Özat'la atışması sonrasında #tt olan hanımefendi. Küfürleri arka plana atan ama cümlesini kurdu. Tepki ve ne yazık ki ağır küfürler yedi. Küfürlere neden olan mesajı aşağıda. Ancak görüldüğü üzere mesajında Volkan'ın eşine kızına edilen küfürler değil, Volkan'ın geçmişi konu edilmiş durumda


Diyelim ki haberi yoktu küfürlerin Volkan'ın kızına eşine edildiğinden (nereden tutsan elinde kalıyor ya, neyse). Öğrendikten sonra da tek olay basın mensuplarının başına gelenmiş gibi davranmaya devam etti ne yazık ki.


Okay Karacan'la Güzel Oyun programına çıkan Pınar Bekbölet ve Burcu Kapu da, Yenilsen De Yensen De yapımcısı Banu Yelkovan da sessiz kalmayı tercih etti, ne küfre, ne terk edişe ne de basın mensuplarını darba dair bir şey söylemediler. Köşesinde yazarlar, konuşurlarsa, düzeltirim, eklerim.

Gülengül Altınsay da şu ana kadar ağzını açmayanlardan birisi oldu. Oysa o da spor medyasının çok aradığı kadın yorumculardan birisiydi. Hemcinsine edilen küfürlere tepki vermeli miydi (verecek mi?) siz düşünün.

Bir başkası ise, cinsel tercihi nedeniyle dışlanan, bunu cesurca açıkladıktan sonra TFF'yi mahkemeye veren, insan hakları konusunda vicdanlı herkesi yanına çeken Halil İbrahim Dinçdağ da, ne yazık ki günle değil geçmişle ilgilenenlerden oldu. Eski hakem, Volkan'ın yanına Emre'yi de ekleyerek, tribünde milli bir oyuncunun eşine kızına edilen küfürleri pas geçebildi, vicdanını rafa kaldırarak.



Sevin Okyay ablamızdan da bir ses seda yok halihazırda. Tepki beklediğim, değerli kişilerden birisiydi oysa o da.

Ve gelelim ev sahibinin (eski/yeni) yönetim kurulu üyelerine. Ebru Köksal ve Candan Erçetin'den de herhangi bir açıklama yok (daha). Umutla! bekliyorum.

Ve geliyorum kadın hakları derneklerine. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, Kadının İnsan Hakları Derneği, Kadın Haklarını Koruma Derneği, Kadın Hareketi Derneği sessiz.

Ben yoruldum. Zira olayın ekseni kaydı. Elbette basına yapılan saldırı da önemli. İş adalete intikal etmiş durumda Allah'tan. Hak edenler gerekli cezayı alacaklardır umarım. Ama TT Arena'daki Fenerbahçe düşmanlığı, bu düşmanların Fenerbahçe nefreti yüzünden daha büyük olaylara gebe gibi.

Milli formayla penaltı atan Emre'nin ıslıklandığı gün susanlar, olayı yumuşatıp anlatanlar, hatta olaya değinmeyenler bugünlerin tohumlarını suladılar. Hala da sulamaya devam ediyorlar.

Tek sözüm spor kanallarında çalışan kadınlara. Ses çıkartmak isteyip susturuluyor musunuz yoksa siz de ama kullananlardan mısınız?