BEŞİKTAŞ 0-2 FENERBAHÇE, YORUMLARDAN SONRA KISA KISA



Samimiyet çok önemli hayatta. Ve empati. Başlayalım.


Sıradan gidiyorum ki "o an" sonrasında olacakları da üç aşağı beş yukarı düşünebilelim.

Maça 1-0 önde başlıyoruz. Golde sıkıntı var mı? Yok.

26'da Caner'e gösterilen sarı kart var. Aynısını ikinci yarı Veli'ye gösteremeyecek. Kart mı? Bence değil. Ama aynı maç içinde standart olmayınca göze batıyor.

Olcay'ın Caner'e yaptığı hareket faul mü? Evet. Peki kartlık mı? Soruyla yanıt vereyim, Caner tek başına ceza alanına giriyor mu? O zaman sıkıntı yok.

Olcay'ın Emre'ye yaptığı faulde kart var mı? Elbette var. Ancak öncesinde Necip'in Emenike'ye yaptığı faulü verse bu faul ve kart olmayacak.

Aradaki kargaşada iki sarı kart var. Emre küfür ediyor mu? Evet, Bilic'e "fakof" diyor. Bilic nerede o sırada? Saha içinde mi? Bakmak gerek ama elbette saha içinde olması küfre neden değil. Emre atılmalı mı? Evet. 

Geliyorum işin adalet kısmına. 
* O kargaşada, kavga niyetindeki oyuncuların kaçı hangi dillerde küfür etti?  
* Bunu tespit etme olasılığı var mı?  
* Kim nasıl tespit edecek?  
* Tespit kriteri hakemin duyması dışında nasıl olacak?
* Misal, Kadlec gelip Sivok'a kendi dilinde küfür etse ve bunu hakem duysa nasıl tespit edecek küfürü?
Büyük maçlarda 8-10 belki 26 kamerayla tespit yapılabilir, yani maç sonrasında da ceza mümkün.

Peki büyük olmayan 3-5 kamerayla çekilen maçlardaki olaylar nasıl aynı şiddette cezalandırılacak? Misal bu hafta Rize'nin kalecisi küfür edip hakem tarafından görülmediyse haftaya kalede olacak mı olmayacak mı? Emre hafta içinde görüntülerle ceza alırsa nasıl olacak bu işin adaleti?

Bir parantez daha açıyorum. Küfür nedir? Küfür atılmaya neden midir? Daha  detaylı sorayım. Küfür kime edilirse ceza gelir veya küfürü kim ederse ceza verilebilir?

Misal saha içinde Emre'nin Bilic'e söylediği "fakof" hakeme söylense nasıl bir etki yaratır, bir oyuncuya söylense nasıl etki yaratır, bir taraftara söylense nasıl etki yaratır? Veya aynı davranışı Emre değil de Bekir yapmış olsa nasıl bir davranışta bulunur hakem?
Aslında sıkıntı şurada; bize yapılanı biz yapınca nasıl davranıyoruz, nasıl tepki veriyoruz? Samimiyet bu zaten.

Burada da ama ama diye başlayan cümleler geçiyor sıraya. Efendim biz demeden gördük, o dedi görmedi, beriki şunu yaptı. Yahu Caner lan dedi diye lan demeden atıldı. Yani iş eninde sonunda kararı veren adamın davranışına, kararı veren adamların standardında takılıp kalacak. Hakemlere olan güven, bu arkadaşların bu yönetim şekilleriyle sağlanmaz. Futbol hatalar oyunudur, hakem de bir unsuru olduğuna göre o da hata yapacaktır. Ancak ülkemizde hatayı hatayla telafi etme, maçı idare etme, eyyam gibi önemli müesseseler mevcut. Bu sorun bitmez.

Maça döneyim, sonuç şu, Töre'nin küfürü yakalandıysa Emre'ninki de yakalanacak. Nokta.

57'de Bekir'in kartı var. İtiraza giderken ,gelişine, tartışmasız çıkıyor. Çok sert ama 65'te Oğuzhan'a da aynı şekilde çıkacak o kart, en azından standardı var.

64'te Emenike'nin kart doğru ama daha öncesinde Sivok'un Bekir'e yaptığı aynı müdahale kartsız kalmıştı. Standart sorunu. Nitekim Sivok son dakikada elle kestiği pozisyon nedeniyle ikinci sarı kartı almalıydı. Haftaya oynamamalıydı. Oysa oynayacak.

Aynı geçen hafta kırmızı kart görmeyen Gençlerli Tomic gibi. Tomic atılmayıp ödüllendirildi. Bu hafta 94'te attığı golle takımına galibiyeti getirdi, yani +2 puan girdi Gençler'in cebine. Başakşehir'in 1 puan da uçuverdi.

ÖNEMLİ HATA : TOSIC VE TOMIC'İ BİRBİRİNE KARIŞTIRMIŞIM. ÖZÜR DİLİYORUM. BÖYLELİKLE YUKARIDA YEŞİL RENKLE BELİRTTİĞİM BÖLÜM YANLIŞ BİLGİDEN YOLA ÇIKMIŞ BİR YORUM OLDU. FARKINA VARMAMI SAĞLAYAN "Mustafa Serkan Güngördü"YE TEŞEKKÜR EDİYORUM.

79'da Kuyt'un sarı kartı hatalı. 80'de Ba'nın sarı kartı da keza. Zira pozisyon gereği bir faul. Kasıtlı olduğunu düşünüyorsa ki Gökhan'a zarar veriyor, o zaman doğrudan kırmızı kartlık.

Ve Beşiktaş'ın penaltı istediği pozisyon. Penaltı olsa kırmızı kart da olmalı ama penaltı değil. Klasik bir duran top boğuşması sırasında Topal'ın kafasını kol altına sıkıştıran Ba. Kurtulma refleksiyle Ba'yı savuran Topal ve Ba'nın Topal'a sarılarak onunla birlikte yere düşüşü. Niyet belli. Bunu gerçekten gördüyse Bülent Yıldırım bir de sarı kartı olmalı. Ama ben doğru kararı pozisyonu görmeden verdiğini düşünüyorum. Zira kötü hakem.

Konu hep aynı yerde kilitlenip kalıyor; samimiyet. Amacı top oynamak olsa, rakibi alaverelerle alt etmemek olsa ne dert kalacak ne tasa. Yapılanlar sadece hata olacak. Ama kalmıyor. Verilen taktikler rakibi sinirlendirme, çileden çıkartmaya yönelik oluyor. Taktik olmasa da bazı oyuncular bunu yaşam tarzı haline getiriyorlar.

Samimi olun canlar, samimi olun.