BOĞAZIN DÜŞMAN KARDEŞLERİ, MAÇTAN ÖNCE KISA KISA

Manevi anlamı sanki daha büyük olan bir maç, her iki taraf için de. Bir tarafta bir komplonun yardımıyla dipten zirveye rakipsiz bırakılarak kısa sürede varan ancak bu kadar desteğe rağmen farkı açamayan, sezona başladığı sloganla şu andaki hali arasında dağlar kadar fark olan Galatasaray, diğer yanda o komplo sonucunda büyük darbe alan, her alanda çok ciddi sıkıntılar çekmesine rağmen aynı sürede iki kez Türkiye Kupası kazanan, men edildiği yılın ertesinde Avrupa'da yarı final oynayan ve darbenin ilk yılında her şeye rağmen şampiyonluğu son haftaya taşıyan Fenerbahçe. Boğazın düşman kardeşleri.

Kimse kızmasın, bu duruşu sergileyebilecek bir camia daha var mı? Sanmam. Sezona dönelim. Her alanda fark büyük. Alan derken sadece futboldan bahsediyorum. Fenerbahçe önde, hem oyun hem de konum olarak. Bunda Yanal'ın, Kocaman'ın takımına sil baştan yapmadan devam etmesi ve üstüne güzel şeyler koymasıyla büyük payı var. Tebrik ettim, yine edeyim.

Özeti şu Fenerbahçe'nin. Az rotasyonla oynayan (13-14 oyuncu), güçlü, dirençli, agresif, kazanmayı aklından çıkartmayan, oyunu daha çok rakibin sahasında oynamaya çalışan, topa sahip olan bir Fenerbahçe var sahada. Kaybettiği bir iki maç dışında bu özelliğini sürekli gösterdi, hakemler tarafından sindirildiği maçlar dışında. Galatasaray ise teknik direktör değişikliği sonrasında taban tabana farklı bir oyunu benimseyen, sahasında aslan deplasmanda kedi görünümünde, elbette seyircisini arkasına aldığında tehlikeli, kaybedecek bir şeyi (Şampiyonlar Ligi'ne doğrudan katılım var unutmadım) olmayan bir takım. Sezonun son maçı bir çok oyuncu için. 

Beklediğim kadro;
Volkan, Gökhan, Bekir, Alves, Caner, Topal, Raul, Salih (Emre), Kuyt, Sow, Emenike.  

Emre'nin sakatlığı ciddi, oynayamayacak gibi. Bir olasılık da Kuyt'u merkeze çekip ileri üçlüyü Webo ile tamamlamak olabilir. Ancak bu durumda kenarda hamlelik oyuncu kalmaz. Baroni'nin sakatlığının durumunu bilmiyorum ama on birde o da sürpriz olarak çıkabilir.

Eşleşmeler önemli olacak. Caner'in kanadında rakip kim olacak, önemli. Caner'in siniri ve tribünden etkilenmesi, karşısında oynarsa Eboue'nin sinirlendirici ve hakemi aldatmaya yönelik hareketleri bu eşleşmeyi ön plana çıkarır. Hakeme büyük iş düşecek o kanatta. Diğer tarafta da hücumu çok seven Telles ile Gökhan'ın çarpışması olacak. İzlemesi iyi olacak. Galatasaray'ın stoperde ciddi sıkıntısı var. Bastıraması muhtemel ev sahibinin defansının arkasına atılabilecek uzun toplar özellikle Emenike'nin yıldızlaşmasına neden olabilir. Ve elbette ona geçit vermezse Muslera'nın. Bizim defansımızda Alves tehlikeli, Burak Yılmaz'ın kendini atışlarına dikkat edilmesi gerek. Alves ve özellikle Melo haftalardır görmedikleri kartlar nedeniyle sahnedeler, atılma olasılıkları olacak. Ben bugün kırmızı kartlı bir maç olacağını düşünüyorum. Çok potansiyelli adam var. 

Tribünler başlangıçta ateşli ve destekçi olacak, kesin. Ama ilerleyen dakikalarda skorla bağlantılı olarak beklenen ama istenmeyen (belki de istenen) olaylar olabilir. Tahmin dışı. 

Ve sonuç, kazanırsak (muhtemel Dynamo galibiyetiyle birlikte) puan farkı 13 olarak devam edecek. Bu da yenilgi demek. Yani üst üste kazanırsak bitime uzun bir süre kala turlamış olabiliriz. Kaybedersek Beşiktaş da Galatasaray da, belki şampiyonluk için değil ama Şampiyonlar Ligi'ne doğrudan gidecek bir ikincilik için ciddiyetlerini koruyacaklar. İyi oynayan kazansın, Fenerbahçe iyi oynasın.