ULAN FIRAT, ULAN FIRAT ;)



Hayat şakacı. Bazen kısa bazen uzun sürede yapıyor şakayı. Bakın şu hikayeye.


Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde adı Fırat olan bir hakem varmış. Bir gün Eskişehir'de bir Eskişehir-Fenerbahçe maçı yönetirken, hem de sırtı dönükken 8-9 metre uzağındaki Caner isimli bir oyuncunun lan  dediğini duyuvermiş ve bu oyuncuyu doğrudan kırmızı kartla oyun dışı bırakmış. Nedeni de küfür etmesiymiş. Çok şikayetler olmuş. Yeminler edilmiş ama bana mısın dememiş Fırat. Caner'e kırmızı kart dışında bir de ektra ceza bile gelmiş Fırat'ın duyduğu lan yüzünden. Pozisyonun içinde ismi Veysel olan bir başka oyuncu da Caner'i desteklemiş açıklamasıyla, Caner küfür etmedi demiş. Ama inandıramamışlar Fırat'ı.

Aradan zaman geçmiş, filizler ekin olmuş. Her iki kahramanımız mesleklerine devam etmişler. Fırat bir gün bir Galatasaray maçı yönetirken bir oyuncuya küfür ettiği iddia edilmiş. İddia ne kelime bir de görüntüsü varmış bu küfürün. Fırat çok üzülmüş. Fırat'ın abileri onu hemen kollamışlar. Hem de ne kollama. Bir abisi Fırat ne derse doğru demiş. Gözyaşlarına boğulan Fırat en sonunda bir açıklama yapmış. Demiş ki
'Nasıl olur da futbolcuya küfür ettiğimi düşünürsünüz? Ben orada yardımcıma küfür ettim. Bir futbolcuya neden küfür edeyim? Yardımcım kulaklıktan sarı kartı unutmamamı söyledi. Ben oyuncuya durumu anlatıp uyarımı yaptıktan sonra yardımcım bir kez daha sarı kartı unutmamamı söyleyince refleks olarak ona söyledim'
Timsahlar gözyaşı dökmüş adaletin bekçilerinin düdükleri bir yerlerine kaçmış. Kimse de 'Kardeşim yardımcın 2 kez sarı kartı unutma diyor sen küfürle yanıt veriyorsun. Yoksa bu oyuncuya sarı kart gösterme sakın diyen abilerin mi var?' diye sormamış.

Hikaye burada bitiyor. Kıssadan hisse çıkaran çıkarmıştır. Ama soramadıklarını, sizin de aklınızdan geçeni ben sorayım bari. Ulan Fırat, yoksa talimat mı geldi?