Milli takımın hocası görevi bırakmış zaten federasyon başkanı bir yenilgi sonrasında " Ben geldiğimde görevdeydi, ben yapmadım sözleşmeyi" demişmiş. Bu görevi bırakınca, oyunun ikinci perdesi sahneye konmuş, görev milyonlar karşılığında milli takıma en büyük utancı yaşatan bir megalomana verilmiş. İşin komiği bu megaloman, o federasyon tarafından, maçları yönetenlere hakaret ettiği için aldığı ceza yüzünden sahaya giremiyormuş. Volkan'la Sabri'nin saha içi/dışı kavgası sonrasında bu oyuncuların bir daha milli takıma alınmaması için borazan öttürenlerin borazanları konu Fatih olunca bir yerlerine kaçmış.
Fenerbahçe CL elenmesinde, daha önce 5 kez playoff oynayıp 10 maçta 10 galibiyetle hepsinde tur atlayan Arsenal'e kötü bile oynayamayıp yenilince yer yerinden oynamış. Tribünlerin bir kısmı son iki ön eleme turunda da sahada olan Alex'i anmış. Onlar Alex'i anmış ama o iki ön elemede de elendiğimizi hatırlayamamış. Öfke kötü bir şeymiş.
Gezi olaylarında ağzını açmayan Emre, Konya maçında kazandığımız penaltıyı koşa koşa atıp selamını kilometrelerce uzaklıktaki Mısır'a çakmış. Diğer yanda "Her yer Taksim, her yer direniş" diye bağırmaları ıslıklanınca kızanlar, Emre'nin geçmişini, siyasi duruşunu bilmezmiş gibi R4BIA göndermesine kızıp, kendileriyle çelişmişler.
Dynamo Trabzon örtülü ödeneğe, hak etmeden gittiği CL'den kazandığı paralara rağmen iflas ediyormuş. Tromso'nun Türk takımları karşısındaki yenilmezlik ünvanı sürmüş. İddialara göre Fenerbahçe Arda'nın bonservisi için 24 milyon Avro'ya evet, istifa edip giden Kocaman'a da geri dön demiş.
Eskişehir'deki katillerin videosu ele geçmiş. Kimse de o fırının odunlarını alıp Ali İsmail Korkmaz'ın katillerinin kafasına indirmemiş. Zaten ülke de boka batmış ama bunların tümünün nedeni Gezi olaylarıymış. Bu arada Vali Mutlu parkı bir açıyor bir kapatıyormuş.
