BİZ KAZANACAĞIZ #EDIT

Bugün aşağıda isimleri yazılı olan yazarlar kendi köşelerinde, çoğunluğun bazı soru işaretleri olsa da katılacağı bir ortak metni yayınlattılar.

İsim sırasının hiç de önemli olmadığı liste şöyle; Uğur Meleke, Ali Ece, Okay Karacan, Atilla Gökçe, Ersin Düzen, Emrah Kayalıoğlu, Banu Yelkovan... Üç noktayla tamamladım zira kaçırdığım olabilir. Ayrıca farklı medya ortamlarından destek verenler var. Onları da eklerim buldukça.
Metin aşağıda lütfen okuyunuz. Okuduysanız daha önceden atlayın zira en altta kendi görüşlerim var.
Futbol eşittir şiddet ve o da eşittir holiganizm denklemine;Bu denklemin olağan kabul edilmesine;
Çocukların, kadınların, yaşlıların, didişmek için değil, keyif için gelenlerin futboldan uzaklaşmaya başlamasına;
Sadece kendilerinin haklı olduğunu düşünenlere, empati yoksunlarına;
Gördüğüm doğruları söylerken bile bir tarafın düşmanı ilan edilmeye;
Her söylenen söze, her eleştiriye geçmişten bir karşılık bulunmasına, her şeyin bir ‘hesaptan düşme’ gibi gösterilmesine;
Yasalara aykırı eylemleri kendi kulübü yapınca susanlara, hatta destek verenlere;
Önceliği gazetecilik mesleği değil tuttuğu takım olan meslektaşlarıma;
‘Bunu neden şu zaman yapmadınız da şimdi yapıyorsunuz’ diye satır aralarında art niyet arayanlara, satır aralarına art niyet saklayanlara;
Sahaya yabancı madde atanların değil buna hedef olanların tahrikinden bahsedilmesine;
Aleyhlerine yapıldığını düşündükleri her hakem hatasını görünmez düşmanlara bağlayanlara,
Bir aile ortamından uzak, herkesin birbirini arkadan hançerlemeye çalıştığı halihazırdaki durumda hâlâ bir ‘futbol ailesinden’ bahsedenlere;
Aynı gemide olduğumuzu iddia ederek yaptıklarına bizi de ortak etmeye çalışanlara;
Birbirlerinin adını bile anamaz hale gelmiş yöneticilere;
Futbolu bahane ederek kurulan ve hiçbir zaman içeriğini bilemeyeceğimiz ve bilmek de istemediğimiz karanlık ilişkilere;
Türkiye’de verilen her cezaya deklarasyonla yanıt verip yurtdışından benzer yaptırımlar geldiğinde kuzu kuzu kabullenenlere;
Uluslararası alanda yapılan rezilliklere karşı duranları vatan haini ilan edenlere;
Hakemlere, gözlemcilere saldırmayı, küfür etmeyi demokratik hak sayanlara;
Türk futbolunun olumlu ve olumsuz önyargıların cenneti olmasına;
Kendi kulüplerine ceza verilmesini hep yanlı tutum olarak görenlere;
Hukukun değil renklerin ağır basmasına;
Maç devam ederken kural değiştirilmesine;
Masa başında maç bağlamaya çalışanlara;
Sadece kendi emeğine saygı gösterilmesini isteyenlere;
Başkasına sıkılan biber gazını haklı kendisine sıkılanları haksız görenlere;
Her bahaneyle herkese biber gazı sıkanlara;
Irkçılığı, ayrımcılığı, nefret suçlarını futbol sahalarına sokanlara, onu mazur gösterenlere;
Düzelsin diye yasa çıkarıp onu uygulamayana, uyguladığında da keyfine ve kendi siyasetine göre uygulayana;
Futbolun bir hukuksuzluk cenneti olmasına ve giderek mutsuzluk yaratan bir oyun haline gelmesine;
Yeter diyorum!
Siz söylemeden ben söyleyeyim:
Bu taraflı bir yazıdır!
Ben utanma duygusunun, medeniyetin, adaletin, vicdanın tarafında olduğumu buradan haykırıyorum...
Benimle aynı tarafta olanları ayağa kalkmaya ve haykırmaya davet ediyorum. Benimle aynı tarafta olanlarla birlikte eyleme geçiyoruz. Bu şiddet bitene kadar eylemlerimiz artarak devam edecektir.
Futbol yeniden hayatımızdaki bir keyif olana kadar, durmadan, susmadan, sert adımlarla yürüyeceğiz.
Siz de tarafınızı seçin.
Medeniyetin, adaletin ve vicdanın tarafında olun.
Biz daha kalabalığız.
Ve bu tek ihtimalli bir maç.
Hiç kuşkunuz olmasın...
Biz kazanacağız!

Bitirdiniz mi? Twitter üzerinde #bizkazanacagiz altından yürüyor konu. Devam edecektir. Öncelikle şunu söyleyeyim, burada geçen "BİZ" kim diye soran varsa doğumda sıkıntı var demektir. Ve ekleyeyim, kendisini BİZ içinde görenlerin bazılarına güven duymamak güven duymayanın değil, güven vermeyenin suçudur.
İsimler belli, bu isimlerin daha önce yaptıkları da ortada. Kimse kimseyi kandıramaz kötü niyetliyse. Bundan sonra da bu isimlerin tamamı, ne oldu yazdıklarınız sorusuna muhatap olma riskini göze aldılar. Ben takipçisi olacağım. Kendi aralarında (medya) hatta kendi medya organlarında sapıtanlara laf etmemeleri, bu onların görüşüdür deme hakları dahi yok bundan sonra. Benim medyaya olan düşmanlığımın nedeni olanlara onlar da savaş açtılar artık. Ben bu işlerin bu hale gelmesindeki en büyük suçlunun medyanın kendisi olduğunu düşünüyorum çünkü. Çünkü medya kavşaktır, medya vericidir, kötüyü de o verir. Kötüye de o yönlendirir. Ölen çocuğun katili de medyadır (anlıyorsunuz değil mi medya derken ne dediğimi?), öldürenin öldürme güdüsünü büyüten, ona bıçak taşıtan da.
Son sözüm şudur. Yukarıdaki metine katılıyorum. Bu metni yazan, imzalayan, onaylayan ve BİZ'e ihanet eden/edecek kim varsa, ağzını burnunu kıracağım. Söz.