BEŞİKTAŞ 0-0 FENERBAHÇE, MAÇTAN SONRA KISA KISA



Beklenenin aksine golsüz, beklendiği gibi ağırlıklı olarak Fenerbahçe'nin oyun üstünlüğüyle tamamlanan, kazanamadığımıza üzüldüğümüz bir maç olarak yerini aldı sezon hatıralarında. Ancak daha önemlisi, üç büyük kulüp yöneticilerinin aldıkları (belki de kendilerine dikte edilen) rakip sahaya taraftar götürmeme kararının uygulandığı ilk maç, Fenerbahçe'nin güçlü deplasman tribününün kendisine yer bulamadığı bir maçtı. Kararı alanlara selam olsun.

Jesus yine taca çıkarttı herkesi. Kimse maç öncesinde muhtemelen kadro veremeyecek hale gelecek en sonunda;

Altay
Henrique - Serdar Aziz - Szalai
Ferdi - Arao - Crespo - Lincoln
İrfan Can - Pedro - Valencia

Kadro ve diziliş böyle. Jesus ne yapmak istedi biraz kafa yoralım birlikte. 

Öncelikle, elimizde sağlıklı stoper sayısı yeterli oldukça üçlü defansla devam edeceğimizi düşünüyorum artık. Ve Serdar Aziz'in ilk kez ilk on birde sahaya çıktığı maçta, yine kusursuza yakın işleyen bir defans kurgusu nedeniyle şapka çıkarıyorum Jesus'a. 

Orta sahada Aliovski yerine Lincoln var değişiklik olarak. Onun defansif eksiklerini bu defa sol stoperde oynayan Szalai ile kapatmayı amaçlamış ama oynatmasındaki neden ayakta top tutmayı sağlamak. Beklediği, Beşiktaş'ın seyircisiyle birlikte yüklenmesiydi muhtemelen. Bu durumda iki seçenek olacaktı, ya yüklenip takım boyunu kısaltan ve defansını ileri çıkarmış bir Beşiktaş olacaktı ya da takım boyu uzadığı için orta sahada boşluk bırakacak bir Beşiktaş. Her iki durumda da birinci bölgemizden hızlı çıkmak şartıyla ya orta sahada top yaparak ya da forveti defans arkasına sarkıtarak pozisyon kovalayacaktık. 



Ancak Beşiktaş bunu yapmadı. Ama sonuç olarak çok bir şey değişmedi zira Lincoln'ün de Aliovski'den fazla katkısıyla topa ve oyuna sürekli hükmettik. Daha ilk iki dakikada, doğru pasları verebilsek net gol pozisyonu olacak birisi sol diğeri sağ kanattan iki tehlikeli atağımız vardı. 8'de Valencia'nın şutu direğin dibinden avutu boyladı. 28'deki Crespo şutuna kadar ev sahibinin tehlikeli tek atağı var, o da ofsaytla sonuçlanıyor. Sonuç alacağımız pozisyonları bulmamıza rağmen golle bulaşamamak, en başta da belirttiğim üzere, bu maçın kazanamadığımıza üzüldüğümüz bir maç olmasına neden oldu. 

Beşiktaş, pas oyunundan çok kabiliyetli oyuncularının günlerinde olmasına bağlı, bu oyuncuların birbirleriyle kuracakları bağlantılarla ve elbette seyircisini arkasına alarak kuracağı baskıyla var olan bir takım görüntüsü çiziyor. Nitekim ilk yarıda, anlata anlata bitiremedikleri Weghorts'un beslenememesi durumda bir işe yaramayacağı çıktı ortaya. Ne beslenebildi ne de Henrique'ye bir üstünlük sağlayabildi. Aynı sıkıntıyı, sol kanadımızdan üstümüze gelmeye çalışan Muleka yaşadı. Zaten takım boyunu kısa tutan ve savunmayı ileride kuran Fenerbahçe, tehlikeli olabilecek tüm pozisyonları savuşturmayı başardı. Altay'ın süper kurtardı diyebileceğimiz bir kurtarışı yok sanırım maç boyunca.

Maçı oyun olarak kazandık, evet. Skor olarak ise kaybetmemek iyidir gibi bir şükretme durumu var. Bunun nedeni, Crespo - Mert Hakan değişikliği sonrasında düşen performansımız olsa gerek. Evet Mert Hakan, Crespo'nun yerini dolduramadı. Diğer yandan Valencia'nın tükenmesinin de etkisi büyük. Valencia'nın düşüşüyle kaybettiğimiz hakimiyeti Rossi'yi daha erken alarak belki kaybetmeyebilir, ya da geri alabilirdik. Gezzal'ın da oyuna girişiyle birlikte, orta sahada topu tutamama derdimize bir de sol kanadımızdan verdiğimiz gedikler Beşiktaş'ı hem oyuna bir süreliğine ortak etti hem de seyircilerini arkalarına almalarına neden oldu. Lakin pas oyunu oynamadıkları için daha çok kaosla bir şeyler yapmaya çalıştılar, tehlikeli kenar ortaları, bu ortaların yerleşik savunmaya vereceği zarar ve elbette 1,97'lik bir forvetin varlığıyla birlikte kısa süre de olsa rakibin canlanması söz konusu oldu. Sonuçta bu dakikalarda kaleciyi zorlayan bir tane bile vuruş çıkaramadı ev sahibi. Direkten dönen kafa vuruşu dahil, zira tekrarında ofsayt olduğunu tespit etti herkes. 

Maçın hakemi öncelikle kartlarına başvurmamak için çok çaba gösterdi. Bu da Weghorts'un Henrique'ye çarpan kolu nedeniyle oyunu kartsız sürdürmesini sağladı. Ancak hakemin ve VAR'ın en büyük hatası 54'te Delli Alli'nin Szalai'yi iterek, Saiss'in ise Serdar Aziz'i boğazını sıkarak yükselmesini engelleyerek yaptıkları kombo penaltıyı atlamaları oldu. Verilecek bir penaltının gole çevrilmesiyle maç bambaşka bir senaryoya gidebilirdi. Yine bir hakem hatasının aleyhimize işlediği bir anı yaşamış olduk.

En baştaki cümleyi tekrarlayarak, kazanamadığımız için üzüldüğümüz, tribünde bulunamadığımız için kahrolduğumuz bunlarla beraber her geçen gün üstüne koyan bir takıma dönüştüğümüz için mutlu olduğumuz bir maç kaldı arkada. Şimdi sırada bir UEL maçı var. Kapalı gişe olacak yine muhtemelen.

Altay xx
Henrique xxx
Serdar Aziz xxx
Szalai xxx
> Ferdi xxx
< Rossi ?
Arao xx
> Crespo xxx
< Mert Hakan x
> Lincoln xxx
< Alioski x
> İrfan Can x
< Osayi xx
>Pedro x
< Batshuayi x
Valencia xxx