Sadece 5 hafta önce ligin en iyi oyununu oynayan Fenerbahçe'nin üst üste puan kayıpları sonrasında dağılması, adeta sezonu kapatması büyük sürpriz. Buna Ersun Yanal'ın ayrılmasını da eklersek önümüzdeki sezon ve sezonlar için umutsuz bir döneme girdiğimizi varsayabiliriz. Ali Koç'un göreve geldiğinden beri yaşananlar pişmiş tavuğun başına gelmemiştir. Bu durumu Fenerbahçe'den önce kişileri sevenler memnuniyetle veya fazladan bir üzüntüyle karşılıyor olabilir. Unutulmaması gereken aslında her şeyin Fenerbahçe'nin başına geldiği. Kurtuluş reçetesi nedir?
Bu borç durumunu düşünürsek kulübün kurtuluş yolunun Şampiyonlar Liginde üst üste oynanacak 2-3 sezon olduğu net. Bunun için de yerel şampiyonluk gerekiyor. İkinciliğin yetmeyeceğini başka yazılarımda belirtmiştim. Türkiye ligi ikincisinin Şampiyonlar Ligi gruplarına kaldığı son sezon 2008/09 sezonu. 10 yıldan fazla süre. Değişen eşleşme kurallarına göre ne yazık ki kolay rakip gelme olasılığı neredeyse kalmadı. Evet, şampiyonluk şansımızın kalmadığı gerçeğini kabul ederek artık önümüzdeki sezonlar için plan yapmamız gerektiğini bilmemiz gerek. Türkiye Kupasını kazanmak bir başarı olabilir ancak para getirecek bir yol değil. Hedef, Şampiyonlar Ligi yolunu açacak olan lig şampiyonluğu olmalı her zaman.
Bunun için yapılması gerekenler aslında çok basit, kağıt üstünde elbette. Öncelikle iyi bir hoca, dolayısıyla bu hocanın isteyeceği bir kadro (en az 6-7 oyuncu alınması gerekiyor) lazım. Ve elbette bunlar için para ve transfer engellenmesinin ortadan kalkması gerek. Nasıl olacak? Elimiz kolumuz bu kadar bağlıyken, Ali Koç'un kredisi (o da sonsuz değil elbette) iki yıldan azalmış ve her geçen gün azalmaya devam ederken bu işler nasıl olacak?
Yaz transfer döneminde transfer yapma hakkımız olacak mı? Elimizdeki yetersiz kadrodaki bazı oyuncular göndermek gerekecek, mümkün olacak mı? Transfer engellemesini geçebilsek, transfer yapacak paramız var mı? Hepsini hallettik, takım canavar, bu organize kötülüğü yenme şansımız var mı? Sorular sorular. İşin kötü tarafı yönetimin geldiği günden beri sürekli haklı da olsalar, bittik mahvolduk söylemleri, hem bütün camiaya sirayet ediyor hem de rakipleri güçlendiriyor. Bu havadan kurtulmamız gerek.
Antalyaspor maçı sonrasında biraz değindim. Çok radikal bir karar, evet. Uygulanabilir mi, şüpheli. Anlatayım en azından hayalini kurayım.
Başkan çıkıyor ve şu açıklamayı yapıyor;
"Yaşadıklarımız ortada. Anlatıyoruz, anlatamadıklarımız da var. Bugünden itibaren bu oyunda piyon olmak yerine kendi kurallarımızı koyuyoruz, Fenerbahçe'nin uzun dönemdeki geleceğini planlamak adına kısa dönemi riske ediyoruz. Küme düşebilir, düşersek hemen çıkamayabiliriz. Zor günlerden geçeceğiz. Taraftarlardan sabır, sükunet ve elbette destek bekliyoruz. Küllerimizden yeniden doğacağız. Sabır verin, zaman verin, güç verin."
Bundan sonra yapılacaklar şunlar olmalı;
1. Dünyada altyapısıyla ünlü bir kulübün, altyapı kadrosunu çalıştırmakta veya kurmuş olan bir teknik ekibi ekip olarak transfer etmek.
2. 2020-2021 sezonunda a takım kadrosunu altyapı oyuncularıyla kurmak.
3. Mevcut profesyonel oyuncularla bağın koparılması. Sözleşme gereği bağın koparılamayacağı oyunculara, önümüzdeki sezon ligde altyapı takımımızla mücadele edeceğimizi peşinen açıklamak.
4. Altyapının baştan aşağı yenilemek, gelen kadronun geldikleri kulübün sistemini uygulayabilmesini sağlamak.
5. Süper ligde mücadele edecek kadronun yönetimini de tüm altyapıyı koordine edecek kişiye vermek. Altyapıyı mutfak, A takımı ise bu sezonluk sahne olarak kullanmak.
6. Taraftar desteğini kaybetmemek adına, kombineleri, biletleri altyapı fiyatlarına kadar çekmek.
7. Sezon sonunda küme düşme olasılığı var, düşünce hemen çıkamama olasılığı var. Bu planın meyvelerinin (ben 5 yıl diyorum) X yıl sonra alınacağını, vazgeçersek X yıldan fazla zaman kaybedeceğimizi anlatmak.
8. 2021-2022 sezonu için kesinleşmiş planı 2020-2021 sezonu devre arasında yapmak, sezon sonundaki konuma göre güncellemek.
8a. Küme düşülürse
8b. Küme düşülmezse
şeklinde yapılacak planı 2021-2022 sezonuna taşımak.
Fenerbahçe'yi Fenerbahçe değerlerini, Fenerbahçe tarihini ve elbette Fenerbahçe taraftarını ve düşmanlarımızı iyi tanıyan bir ekip oluşturarak, altyapıyı teknik olarak teslim ettiğimiz ekibin yanına vermek. Bu ekibin görevi, hem eğitmenlere hem de altyapı oyuncularına Fenerbahçe'yi öğretmekle yükümlü olacak (elbette GFB değil).
Plan işler ve sonuçlanırsa elimizde altyapımızdan yetişmiş, Fenerbahçe değerlerinin farkında olan, genç bir takım olacak. Bu dönem içindeki borçlarımızı da bitirdiğimizi (zira oyuncu maaşları ve transfer giderleri büyük ölçüde azalacak) düşünürsek, dönem sonunda geleceğimizi kurtaracak operasyonu tamamlamış olacağız. Elbette yazması kolay, çok zor bir karar ve uygulama. Nitekim bu kararı aldıktan sonra, özellikle taraftardan gelecek baskıya boyun eğmemek gerek. Aynı şekilde, yönetim değişse dahi projeyi sürdürmek şart. Yoksa büyük bir felaket olur işin sonu. Bu da projenin uygulanması için verilecek kararın ne kadar zor olduğunu gösteriyor.
Her geçen gün daha zorlu bir yenisi başlıyor. Ufukta güneş doğmuyor bir türlü.