STRUM GRAZ, TURDAN SONRA KISA KISA


Rakibe bok atıp da komik duruma düştüğümüzü hatırlamayan bir halkız. Strum Graz da aynı duruma taşındı bir süre. Şükür, teknik kadro ve futbolcular işin ciddiyetinin farkında. Keşke taraftar da olsa. Dolu tribünler önünde oynayan Fenerbahçe çoğunlukla güzel. Bir de aması var tabi. Başlayayım.



Bir şekilde yönetim taraftar gerginliği belli bir yere çekilmiş. Tribünlere dönen gruplar var. Neden diye sormadan elbette desteklerim. Nedenini isteyen anlatır isteyen anlatmaz. Sevda diyene değil diyecek halim yok.

Ama daha ilk maçtan, koskoca bir sezonun özlemini gidermeden, kaldığın yerden oyuncu ıslıklamaya devam edersen keşke gelmeseydin bile derim. Hasan Ali'ye Ozan'a yapılanları ben taraftarlık olarak açıklayamıyorum, kusura bakmayın. Beğen beğenme, belki zorunluluktan belki yönetimin hatasından belki de aslında doğru olduğu için sahada o çocuklar. Hem de Fenerbahçe formasıyla. Sevmiyorsan sevgi gösterme, tribüne çağırma, tezahürat yapma. Ama ıslıklama, küfretme. Başkasına olan kızgınlığını onlardan çıkartmaya çalışırken Fenerbahçe'ye zarar verme. Lütfen bunu yapma.

Çünkü aynı mantıkla, bu sezonu şampiyon olarak tamamlayacak Fenerbahçe'nin, 2018 Mayıs ayındaki kongresinde, şampiyon takımın başkanı olarak aday olacak Aziz Yıldırım'ın tekrar seçilme olasılığının yüksek olduğunu hesaplayıp tüm takımı ıslıklayabilirsin de.

Geldim maçlara. Hazır olmayan ancak bir şeyler yapmaya çalışan, eksik bir Fenerbahçe. İlk maç çok dalgalı. İkinci maçta kendinden daha emin, ne yapmak istediğini anlatan ve evet sürekli yapamayan ama deneyen bir Fenerbahçe. Özellikle ilk 20 dakikadaki oyunu 3. en kötü 2. bölgede oynamaya çalışan, top kayıplarını kaybı yaptığı bölgede başlattığı baskıyla telafi etmeye çalışan yani rakibe eşlik ederek geri kaçmayan, kaçmamaya çalışan bir Fenerbahçe. Ve elbette daha kurulamamış omurga nedeniyle zaman zaman takımı kötü duruma sokan dengesiz bir Fenerbahçe.

Kaleci - stoper - orta saha - forvet omurgasının bir an önce oturmasıyla, yukarıda bahsettiğim, yapmaya çalıştığımız (hatta eksiklere rağmen oyunun belli bölümlerinde yaptığımız) şeyler de ortaya çıkacak. Bunun için sadece iyi olması artık yeterli olmayan bir kaleci (Volkan'a abartılı tepki ve destek var hala), Skertel'in yanına iyi bir partner, eldeki çift yönlü orta sahaya mutlaka bir belki iki takviye, Alper'in oynatıldığı pozisyona o pozisyona aşina bir hücuma yönelik orta saha ve nihayetinde bir hatta iki forvet gerekiyor. Bek konusu sıkıntılı. Elindeki Türkiye'nin en iyisi iki beki kaybettikten sonra yerlerinin dolması zaten zor. Bir de yanlış transferlerle elini zayıflatmışsın. İş zor. Lakin Şener de Hasan Ali de bu ligin en iyi yerli beklerinde ilk 3'te sayılacak oyuncular. Bunu da unutmamak gerek.

İsim tartışmalarının dışına çıkayım. Dünün en kayda değer olayı, tutmayanın 90 dakika boyunca maçı itilenle birlikte izlemesi ve tribünlerden gözünün içine bakıla bakıla İzmir Marşı'nın söylenmesiydi. Lakin korkularım var. Zira bir Ahmet Şık daha yok. Anlayan anlasın anlamayana da anlatsın.