GALATASARAY 0-1 FENERBAHÇE, MAÇTAN SONRA KISA KISA

Fotoğraf : Tolga Ferhatoğlu
@TolgaFerhatoglu

Kaleyi bulan ilk şutun 85. dakikada gelmesinin (ikincisi 90+1 ve gol), sorumlusu kim? Advocaat mı? Bence değil. Sorumlu tek değil. Lakin bir sorumlu var ki, camiadaki neredeyse herkes gibi sadece kendisini haklı gören birisi. Aramızdaki tek fark, kararları veren kişinin o olması. Sıkıntı yani.

Aslında durum şu, Ersun Yanal'la yakalanan müthiş ivme sonrasında yapılacak doğru hamle, hocanın sözleşmesini uzatmaktı. Bunu yaptık. Ve her zaman olduğu gibi kendi bacağımıza sıktık. Sonrasını biliyorsunuz. Sezon başlamadan hemen önce İsmail Kartal'ı göreve koymak, sezon bitince onu gönderip Pereira'yı göreve getirmek, sezon başlar başlamaz onu yollayıp başkasını getirmek. Hep yanlış zaman. Doğru olabilecek bir hamle olsa da zamanlama nedeniyle sezonları üst üste çöpe atan kararlar.

Fotoğraf : Fenerbahce.org

Bu takımı atağa kaldıracak orta sahanın Alper-Mehmet-Josef'ten oluşmasının sorumlusu kim? Lens'i van Persie'yi topla buluşturamayacak kadroyu kuran kim? Kjaer-Skertel ikilisini defansın göbeğine yerleştiren kişiyle aynı kişi. Yani dengesiz, takım dengesiz. Deplasmanda su gibi akacak bir Lens varken, rakip sezonu bir derbi galibiyetiyle tamamlayıp bir şekilde sevimli gözükmeye çalışırken, rakip defansın bizim orta sahamıza benzer içler acısı durumunu izlerken, şu maçı böyle kazanmak? Lens'i besleyecek bir kadro, kurguyla olabilecekleri düşünemiyorum.

Klasik yememek üzerine kurulu kadro, ilk yarıdaki tek tehlike, galibiyet golünün mimarı Şener'in Yasin'e yaptığı asistle yaşanmış, Volkan kurtarmış, akabinde bir daha kurtarmış, aslında çok şükür Sneijder doğru vuruşu yapamamış. Kaleyi bulan şut yok. Kaleyi bulmayan şutun tek. Aldığı her topu yanlış kullanarak heba eden bir Atıf, topu ulaştıramadığımız van Persie. İlk yarı bu.

İkinci yarının farkı yok. Ev sahibi baskın. Topla oynayan bir şeyler yapmaya çalışan o. Ama kendi kendine, bir tane ciddi pozisyon neredeyse yok. Veya sadece bir tane var, Volkan başarılı. Galibiyet golü sonrasında direkten dönen bir de Semih şutu var, unutmamalı. Kaleyi bulan ilk şutumuz 85'te. Gol olan ikincisi ise süre tamamlandıktan, uzatmalar başladıktan sonra.

Bu tabloya rağmen galibiyet. Elbette güzel. Sonuçta Galatasaray'ı deplasmanda yenmişsin, oraya gidenlere güzel bir gün yaşatmışsın. Hepsi bu.

Fotoğraf : Fenerbahce.org

Trabzon'u Beşiktaş'ı yen Başakşehir'in puan kaybını bekle ki Şampiyonlar Ligi'ne girebilmek için 2 tur oynamaya hak kazan. Elemelerden gruplara kalan son takım Fenerbahçe, 10 yıl önce o da. Seneye ne olacak, bilen? Veya aslında bilmeyen?

Yarın Pana maçı var ;)