ESES 1-1 FENERBAHÇE, MAÇTAN SONRA KISA KISA


Ligin son 10 maçında puan kaybı (beraberlik) öngördüğüm iki deplasmandan birisiydi Eses. Diğeri de Başakşehir (beraberlik). Yani kazanmamız halinde müthiş bir avantaj sağlayacaktık, tahminime göre elbette. Çünkü top yuvarlak. Ne oldu? Sezonun en kötü oyunlarından birisi sonrasında 1 puan almayı becerdik. Başarı mı? Oyuna bakınca evet. Geleyim maça.


Öncelikle Rize ve Bursa maçlarından sonra bir şeyler yazmamamın nedeninin 3 hafta önce yapılan silahlı saldırı olduğunu belirteyim. Aslında hiç yazmak istemiyorum ancak kendimi de bir şekilde ifade etmek istiyorum :)

Kadroya söyleyecek şeyler var ve oyuncu değişikliklerine de. Tercihtir, saygı duyulur. Emenike'nin oyuna girişi geç bence. Zaman olarak değil, skor olarak. 1-0 öndeyken oyuna dahil olacak bir Emenike fark yaratabilirdi. Hatadır.

Gelelim maça. Uzun zamandır ilk kez bu kadar az şut attığımız (isabetli/isabetsiz) bir maç. Felaket. Webo'nun deplasmanda on bir başlaması mantıklı gelmiyor. Fiziki özellikleri yeterli değil oyun tarzımıza göre. Emenike'nin tercih edilmesi daha doğru olabilirdi. Hele Caner'i ortada oynatırken Sow'u merkeze koyup, Topuz'u sağa alarak hem fiziki gücü arttırır hem de kenardan hamle olasılığını çoğaltabilirdik. Ancak bunların tamamı, sahada bekleneni veremeyen oyuncu sayısının artışıyla anlamsızlaşır. Kim iyi oynadı ki? Sow? Webo? Emre? Caner? Alves? Tek tek saymaya gerek yok. Kimse vasata ulaşamadı, İsmail hoca dahil. Evet bunda birbirlerine yaptıkları etki de var. Demin de dedim. Webo'nun iyi olması için ortam yaratılmalı. Bu ortam daha çok iç sahada mümkün, dışarıda değil.

Bir şekilde bala da olsa öne geçiyorsun. Sonrasında rakibin baskısı başlıyor. Evet pozisyon yok belki ama oyun kontrolden çıkmış. Emre kötü Topal kötü. Alper'in belki de geldiğinden beri en kötü oyunu. İleri taşıyamıyoruz topu. Taşısak belki tutacağız, Webo'nun topu koruma becerisinden yararlanmak mümkün ama taşıyamıyoruz. Kenarda Diego var, ilaç aslında. Kullanmıyoruz.

Evet, gol hiç de olmayacak bir şekilde giriyor kaleye. Müthiş bir şut, müthiş hız, müthiş isabet. Haftanın golü, sezonun en iyilerinden birisi hatta. Ancak tek nedeni var, özelliğimiz olan oyun kontrolünü kaptırmak. Kaptırmasak da olabilir ayrı konu. Ama oyun kontrolü bizdeyken skorun artma ihtimali her zaman var.

Genel eleştiriler bunlar. Maça özel olarak tek cümle, bu isteksizlik kötü, düzelmesi şart.

Ve takıldığım şeyler. Hakaret, dalga geçme, aşağılama. Eagle deyince boyunuz uzuyor mu misal? Başkandan Aziz diye bahsedince de uzuyor olmalı o zaman? Ersun Yanal'ın istifaya zorlanma süreci skandal. Büyük ayıp. Ancak mevcut teknik direktörü aşağılamak için neden mi?

Şampiyonluğu bu hafta ilan etmiştik aaah Ersun vah Ersun derken arada sadece 3 puan fark olduğunu biliyor musunuz her iki sezonun 28. hafta puan durumuna göre?

Evet oyun çok farklı evet geçen yıldan sonra buruk geliyor. Deplasmanda dahi Kadıköy'deki gibi baskılı oynayan bir takımdan, daha kontrollü nedense haddini bilir bir takım dönüşmek acı. Hem de aynı oyuncularla.

Ama İsmail Kartal'ın geliş şekli normal değil ki. Ne suçu var? İstifa mı edecekti görev verildiğinde? Hem Fenerbahçeli hem de bu görev için çalışan birisi geri mi çevirecekti görevi? Mantıklı mı bu istek? Üstünüzdeki bir müdür, çirkin bir şekilde istifa ettirilse, göreve siz atansanız ne diyeceksiniz? Denemeyecek misiniz? Bırakacak mısınız? Yapmayın yahu.

İsmail Kartal'ın teknik direktörlüğü elbette ki tartışma konusudur, her teknik direktör kadar ve mutlaka hiçbirinden daha az olmayacak şekilde. Ancak eleştirinin de bir çerçevesi vardır. İsmail hoca yanlış kadro çıkarttı demekle, Çapsız yanlış oynatıyor amk deme arasında çok ciddi bir sempati/antipati farkı var. Bunu yaparken çok sevdiğiniz Fenerbahçe'ye de zarar verdiğinizi görmüyorsunuz. Yazık.