
Kısa kısa değil, uzun uzun. Uzun olunca okunmadığını bildiğim halde. Başlıyorum.
Maçın hakkına karar verenler (neye göre veriyorlarsa) Beşiktaş'ın galibiyetini mantıklı bulacaklar mı bilemiyorum. Ve sanırım Bilic dışında 3-4 kişidir bu kararı veren. Tüm rakamlara, oyun aksiyonlarına bakınca beraberliğin bile fazla olacağı bir maç aslında bu maç Beşiktaş için. Ve buna rağmen mucize bir şekilde kazandığımız bir maç. Maçın kırılma noktası denir ya, sezonun kırılma noktası. Webo hazırladı Sow attı. Kötü vurduğu için/vurmasına rağmen hem de. Kimin attığı önemli mi?
Başlangıçta bir sorun yok ancak bir teknik direktörün başına gelecek neredeyse tüm sıkıntıları yaşadı İsmail hoca. Önce 11 için ısınan Gökhan'ın maça çıkmadan hemen önce, Raul daha ilk yarının ortasında, Kuyt'un ise ikinci yarının hemen başında sakatlanması, hocanın hamle şansını da azalttı. Raul'un yerine Sow'u alması ve Emenike'yi ısrarla oyunda tutması bence doğruydu. Forma meselesine sonra geleceğim. Taraftarın tepkisi nedeniyle oyuncu değiştirmek doğru değil zira. İkinci yarıda Kuyt'un sakatlanmasıyla birlikte iki şansı vardı. Birincisi sağ beke Bekir'i koyup Topuz'u ileriye salmak (evet salmak). Diğeri de Alper'i kanada kaydırıp Diego'yu oyuna dahil etmek. İkincisini tercih etti. Bu tercihinde Emre ve Topal'ın etkisi/katkısının olmasının önemi çok değil. Saha içindekilerle tribündekini bir tutamam.
Rakamlar Fenerbahçe diyor. Ama rakamlar her şeyi anlatmaz. Ben anlatayım. Emenike iç sahada özellikle kapanan takımlara karşı göbekte oynayacak kapasitede bir oyuncu değil. Nitekim teknik kapasitesi de moral durumu da buna müsait değil. Bir de taraftarın sevgilisi olması durumunu eklersek işi çok zor. Orasının yeri normal (iyi demiyorum) formunda bir Sow veya aslında Webo'nun bu tip maçlarda. Rakip sahaya beraberliğe razı şekilde, zaman geçirmeye, bizi tahrik etmeye çıkmışken Emenike değil. Çünkü belki de en güçlü yanı olan fizik üstünlüğü de avantajdan çok dezavantaj oluyor. Yapılan fauller verilmiyor çokça çünkü çok güçlü.
Mehmet'in sağ bek olmadığını bilmeyen yok, sağ bek oynayamadığını da. Buradaki sıkıntı Caner'in arkasında Hasan Ali ve hatta Kadlec varken Gökhan'ın arkasında kimsenin olmaması. Takım mimarisindeki sıkıntı. Sorumlu belli. Aynı forvet hattında olduğu gibi. Orta sahada ise sıkıntı yok, en çok alternatif bu bölgede. Nitekim lige tutunmamızı sağlayan orta sahamız. Attıkları, attırdıkları ve tuttuklarıyla. Şampiyonluk ortada gelecek yani.
Başlangıç yavaş, temkinli. Beşiktaş'ın ekmeğine yağ sürecek bir başlangıç. Buna karşı kaç sezondur ilk kez gördüğüm bir kadın Emenike'ye atılan ilk topta (daha top ona gidecek mi belli değilken) bela okumaya başlıyor, hemen önündeki genç ise küfre. Yerimi değiştiriyorum iki üç koltuk sağa kayıyorum. Değişen bir şey yok. Tahammül edemiyorum. Taraftarlık böyle değil. Diğer yandan Emenike'yi savunuyorum falan sanmayın, sonda değineceğim konuya. Önce taraftarın hatasını anlattım.
Fenerbahçe formalı bir oyuncuya tepki vermek Fenerbahçe için tribüne gelen kişinin işi değil. Emre milli formayla penaltı kullanırken onu yuhalayanlara ne dedik? Volkan milli formayla ısınırken kızına, karısına küfür edenler yüzünden oyunda olmama kararı verdiğinde kimden yanaydık? Emenike'nin ne farkı var? Emenike'nin durumu en sonda.
Oyuna hükmetmemize rağmen ilk yarıda sadece 2 gol pozisyonumuz var. Birisi Emenike'nin topu aldığı andan homurtularla ilerleyip mundar ettiği, diğeri ise yine Emenike'nin müthiş asistiyle Topal'ın Tolga'yı geçemediği. İlk yarıyla ilgili sadece bunlar var futbol açısından.
Bir de Aydınus resitali elbette. Emenike'yi bacağına darbeyle indiren Veli'ye tolerans (faul bile vermedi), Caner'i formasından çekerek durduran Töre'ye tolerans (faul verdi en azından), Raul'un sakatlanmasına neden olan darbeye göstermediği kart (buna da faul verdi ama avantaja bırakmalıydı), Veli'nin yaptığı penaltı (gördü vermedi/veremedi), oynattığı/oynatmadığı diğer avantajlar, Alves-Bilic arasında başlayıp dallanıp budaklanan tartışmayı kartsız geçiştirmesi, hakemden izin almadan saha çizgilerini aşan Emenike'ye kart göstermemesi.
İkinci yarıda Emenike'nin olmaması doğru, yerine Webo'nun girmesi doğru. Kuyt'un sakatlanıp çıkması talihsizlik. Kazanmak için saldırmaya çalışan ama ilk yarıda kendisiyle mücadele etmekten yorulan bir Fenerbahçe ile kaybetmemek için yerlerde yatan bir Beşiktaş. Sürekli yerlerde, sürekli geciktirme çabasında, taç atışlarında bile zaman kazanmaya çalışmak. Kötü, çirkin. Yakışıyor mu? Sanki evet.
Ve Volkan'ın çok kritik bir kurtarışı, maçın kırılma anı, Demba'nın topunu kurtardığı an. Ve bitti sanılan bir anda, uzun bir topu bu defa kontrol eden (Galatasaray maçında edememiş ancak Topal'a pas olmuştu), doğru bir hamle ve yerinde bir pasla Sow'a indiren Webo, Webo'nun bu pasına aslında istediği gibi vuramayan ancak doğru yere giden şutuyla galibiyet golünü atan Sow. Bu da ligin kırılma anı. Ve elbette maçın da.
Mucize gibi bir galibiyet ve ekstradan kazanılan 2 puan daha. Kopmamızı engelleyen, iddiamızı sürdüren bir galibiyet. Seri puan kayıplarından yenilgisiz çıksaydı lider kalacak olan Fenerbahçe.
Bırakın tartışıp dursunlar Emre'nin kartı Alves'in kartı. Bizim gibi hataları lehimize dahi olsa söyleyemeyenler konuşsunlar. Emre atılmalıydı, Alves atılmalıydı falan filan. 9'da penaltıyı verseydi bunların ne kadar olurdu konuşmasınlar. Bırakın. Bizim işimiz görevimiz belli.
Ve Emenike.
Fenerbahçe herkesten her şeyden önce gelir. Fenerbahçe forması giyen bir oyuncuya Fenerbahçe için mücadele eden birisini prostesto etmek, ıslıklamak, ona küfür etmek ne kadar kabul edilemez olursa olsun, Fenerbahçe formasına saygısızlık yapmak bir Fenerbahçeliye yapılacak en büyük terbiyesizliktir.
O forma için rüyalar gören, o formayı canı kadar seven insanlar varken, profesyonel olarak sırtına geçiren (maddi karşılığını alan) birisinin yaptığı saygısızlık, olabilecek en büyük terbiyesizliktir.
Emenike bu hataya (sebebi ne olursa olsun) düşen bir oyuncumuz oldu dün. Bu hatanın telafisi falan yok. Bu taraftarın Emenike'yi bu formayla görmeye tahammülü olmaz artık.
Yıllardır bir sürü yere, oyuncuya, hocaya boşa paralar sayan Fenerbahçe'nin Emenike'nin değerini düşünüp de gerekli eylemi yapmaması büyük hatadır.
Umarım kalbi ne kadar temiz olursa olsun, gerekli ceza verilir. Yoksa maç içindeki performansının kasıtlı olmadığı, onun da yapamadıkları bizim kadar üzüldüğü, yapabildiklerine bizim kadar sevindiğinden en ufak bir şüphem yok.
Not : Cezanın ne olduğunu söylemeye gerek var mı, onu da bilemiyorum ;)