FENERBAHÇE 2-0 BAŞAKŞEHİR, MAÇTAN SONRA KISA KISA



Bir iki istatistikle başlamak lazım. Rakip ligin en az gol yiye takımı, sadece 6 gol görmüş kalesinde. Buna bağlı olarak da en iyi averajlı takımı ligin. Beşiktaş ve bizimle birlikte en az yenilgi alan takım aynı zamanda. Üst üste kaybettiği Gençlerbirliği ve Beşiktaş maçlarından sonra 6 maçın 5'ini kazanarak çıkmış karşımıza. Ligde deplasmanda oynadığı maçlarda sadece 1 (bir) gol yemiş.


Geç istatistikleri takım uyumlu. Birbirine yakın oynayan ve alan bırakmayan bir tarzları var. Ligin 1. bölgeyi en az kullanmış takımına bu bölgede yaptığı baskıyla başlıyorlar nitekim. Evet baskın basanındır ancak takımı yorar. Gerçi Alper dışında bireysel olarak delip geçecek kimse yok gibi ancak tecrübe ve uyum da önemli. Yıllardır pas oyununu iyi yapan kaliteli bir takım Fenerbahçe. Zorlanmıyoruz aşmakta. Evet Mersin maçı gibi peynir ekmek pozisyonları yok. Ancak maçın belki de tek kötü Sow dahi mücadele niyetinde gibi.

Golün oluşumu müthiş. Defansı dağıtacak bir korner organizasyonu ve gol. Kuyt vurmasa arkasında Sow var. Belli ki çalışılmış. Emre'nin gördüğü kart doğru ancak Topal'ınki yanlış. Faul bile yok. Eğer faul ve sarı kart doğru olsa Servet'in futbol kariyeri 21 yaşında sona ermiş olurdu. Abartılı karar. İkinci yarıdaki Kuyt sarısı da doğru. Ancak yine ikinci yarıda Alper'i tekme tokat durdurmaya çalışıp başaramayan, Fırat Aydınus'un avantaja bıraktığı pozisyon sonrasında, oyun durduğunda kart gösterilmeyen bir Başakşehirli oyuncu da var. Hele ilk yarıda Aydınus'un sadece bu maçı yıldızı benim egosunu tatmin etmek için tekrarlattığı vuruşlar, verdiği kararlar var ki, bir deplasman takımı kalecisi daha fazla süre çalamaz maçta.

Gelelim Sow meselesine. Sow'un hatasının hiç olmadığı bir konu var. Hatalı olan taraftar. En ufak pas hatasında ıslıklanan, yuhalanan ve hatta bireysel olarak hakaret edilen Bekir, Selçuk, Volkan gibi oyuncular mevcutken, yaptığı her hata sonrasında Musa Musa diye destek verilen Sow. Desteğe karşı olabilir miyim ben? Tabi ki değilim. Ancak Sow'a gösterilen hoşgörünün isim fark etmeksizin tüm oyunculara gösterilmesi gerek. Sow'un performansı mı? İyisini gördük, şans olmadığını da biliyoruz. Düzelecektir.

Genel oyuna bakalım. %22,4'lük oranla ligde kendi savunma bölgesini en az kullanan takım Fenerbahçe. Yine Match Study verilerine göre hücum bölgesini en fazla kullanan takım Fenerbahçe %28,9 ile. 18 takım arasında hücum bölgesini savunma bölgesinde daha fazla kullanan 2 (iki) takım var ligde. Birisi Fenerbahçe (22,4 - 28,9) diğeri ise Galatasaray (24,6 - 26,3). O müthiş! Beşiktaş diğer 16 takımın arasında.

İstatistikler tek başına kullanılırsa törpülenerek istenilen yöne çekilebilir. İstatistikleri hem maça hem rakibe göre yorumlamak gerekir. Koşu mesafeleri, etkili koşu mesafesi bilinmediği sürece net bir yorum çıkartmaz. Aynı şekilde topla oynama yüzdeleri ne kadar fazla olursa olsun, kaleye ulaşamadıktan sonra bir şey ifade etmez. Bu nedenle saf istatistik verileriyle yapılan/yapılacak yorumları mutlaka o maçı (ve mümkünse canlı, en azından özet dışında tamamını) izleyerek okuyun.

Fenerbahçe lider. Lider olmaktan daha önemlisi lider kalmak. Ve aslında sezonun son maçında lider olabilmek. İlk yarıdaki sorunların kaynağının Ersun Yanal'ın (nedeninden bağımsız) gönderiliş şekliyle oluşan ruh hali. Evet şampiyonluk kutlamalarından kalan hesabın kesilmeye çalışılması da var bazıları tarafından. Ancak ne olursa olsun, herkesin aynaya bakması ve kendi hatasını görerek düzeltmeye çalışması lazım. Fenerbahçe için, Fenerbahçe'miz için. 

Unutmayın hiçbir yönetici, hiçbir oyuncu, hiçbir teknik adam ve hiçbir taraftar Fenerbahçe'den daha çok önemli değil, olamaz.