Ben de beğenmiyorum oyunu, maçın ilk yarısındaki mücadeleyi. Ama maç içinde maç sürerken takıma, hocaya, yönetime tepki verilmesini tasvip etmiyorum. İsmail hocaya "izmail" "eagle" falan deyince aşağılayıp tatmin mi oluyorsunuz, onu da anlamıyorum. Bir gün Alex bir gün Yanal, yarın bilmem kim. Yarın yeni başkan gelip takım kötü oynarsa da "ooooo Aziz Yıldırım" deriz.
Hakem rakibin iki oyuncusunu atmalı iken atmamış, haybeden 11'e 11 oynatmış, o sertlikleri yapanlara en az bir hak daha vermiş, bağırılan isim Ersun Yanal. Neyin peşindesiniz?
Zor maç olacağı belli. Galatasaray deplasmanından yenilgiyle dönmüşsün. Zaten takım geçen yıldan (beğenilen) farklı oynuyor. Tepki olması muhtemel (doğru demiyorum) bir maç. Üstüne üstlük hakem sertliğe prim tanıyor. İlk yarıda Kadlec'in bacağına krampon izi bırakan Mervan değil kırmızı, sarı kart bile görmüyor. Doğa da, Alper'e yaptığı anlamsız sertlikteki müdahaleden kartsız sıyrılıyor.
Tribünde sabrı taşanlar var. Neye göre taşıyor sabrın? Sonra o sabrını taşıranlar golü atınca seviniyorsun değil mi? Gerçi muhtemelen öyle bağırdıkları için takımın oynamaya başladığını düşünüyorlar. O zaman ne kadar kolaydı hayat. Bir futbol adamının dediği gibi, bu iş duayla olsaydı İran sürekli Dünya Şampiyonu olurdu.
Maç boyunca iki kez kalemize gelebilen rakip, şansının da yardımıyla bir gol atıyor. Sanki sezon bitti o golle. Protestolar, ıslıklar. Geçen sezon takımı şampiyon yapan Ersun Yanal'a sezon boyunca yapılmayan tezahüret yapılıyor neredeyse. Sow çıkıyor beğenmiyorlar, Emenike giriyor ıslık. Her şeye karışın, eksik kalmayın. O Emenike yaptırıyor galibiyet golünün penaltısını. Seviniyor musun? Elbette. Sonra aynı Emenike bir penaltı daha yaptırıyor. Vermiyor hakem. Takıma sallayanlar tepki vermiyor hakeme. Nesiniz siz taraftar mı?
Çok açık ve net belirtiyorum. Sahadakinin bir görevi varsa, tribündekinin de var. Görev belli destek. Kendi sahanda taraftar avantajını dezavantaja çevirmenin anlamı nedir?
Hepsini geçtim İsmail hocanın suçu ne? Aziz Yıldırım Ersun Yanal'ı istifaya zorladı diye kime kızdık? Kim hatalı? İsmail hocanın bunda suçu ne?
Maçı yazamadım. Alper'in oyuna katkısını, Raul'un önemini, Kuyt'un mücadelesini yazamadım. Rahat bırakın yahu takımı. Abarttığınız kadar kötü değil bu takım. Eve geçen yılla da fark var arada. Tespit yapamıyoruz, ayarımız yok. Eleştirinin sözlük anlamı küfür olmuş. Hatalı mı, anasından başlıyoruz. İyi veya kötü olduğumuz zaman hissettiklerimiz olanın 10 katı. İyi olunca Avrupa şampiyonu oluyoruz, kötü olunca küme düşüyoruz sanki.
Maça geleyim. Kötü bir ilk yarı. Rakibi çözmekte zorlanan hatta çözemeyen bir Fenerbahçe. Konuk ekibin sertliklerine sonsuz tolerans gösteren bir hakem. Haaa bir de sabrı taşanlar.
İkinci yarıya penaltıyla başlama avantajı. Çıkmayan rakibe karşı öne geçip çıkmaya mecbur bırakmak. Bunlar önemli. Sonrasında sezon başından beri bulamadığımız kadar çok gol pozisyonu. Kötü bir zamanda yenilen gol sonrasında doğru tepki vermek müthiş. O moralsiz zamanda, taraftarın bir kısmı karşı cepheye geçmişken galibiyeti bulmak önemli. Umut var mı? Hala yok. Oyun iyi gitmiyor evet. Mücadele ikinci yarıda gayet iyi. Destek lazım.
Taraftar ne işe yarar? Bir düşünün sonra sorarım. Benim tarifimle uyuyor mu bakarız.