Öncelikle bir
tebrik. Kale arkası cezalı olmasına rağmen, Fenerium üst tribünün en pahalı
yerinden kombine alıp armanın peşinden gidenleri.
Ve TFF’yi de bir tebrik edeyim, neye
göre ceza verdiklerini çaktırmadan yönetmelik uyguladıkları için. Misal dün
gece neden kale arkaları seçildi ceza için? Geçen yıl ceza alınan maçtaki
taraftarlar kale arkasında diye mi? O vakit ben içerideki derbilerde rakip
takıma 100-150 bilet verirdim Maraton alt tribünden, küfür ederlerse bir
sonraki maç maratona eş değer tribünler kapalı. Bravo TFF. Devam.
Gelelim nihayet
maça. Diego yok, sakatlıktan yeni kurtulmuş, hazır değil ama kadroda. İsmail
hoca maçtan sonra Maçın gidişatına göre
dakika verecektim diyecek. Kadro klasik gibi ve aslında Alves olmadan bence daha iyi. Bakmayın Kadlec’in
attığı gole. Daha sakin.
Hızlı başlangıç.
Taş gibi rakip. Defans konumunda beşli gibiler, önlerinde 3+1 sürekli koşan ve
en önemlisi çok dar bir alanda hareket eden bir rakip. Delmek zor. Sürekli uzun
toplarla kanat değiştirerek dengesiz yakalamaya çalışıyoruz. Nitekim
uzaklaştırmak istedikleri bir topu kafa ile ileri dolduran Bekir, bir vücut
çalımıyla alan boşaltıp topu Emenike’nin önüne bırakan Kuyt ve Nijeryalının
golü. Rakibi açmaya yeter mi? En azından öndesin artık. Sonrasında zaman zaman
Roma maçındaki Fenerbahçe sahada, keyif verirken keyif aldığını gösteren,
kendinden emin topçular.
Her şey güzel ama
sonra bir pause. Rakip taş demiştim,
boş da değil. Üst üste zorluyorlar. Ve sol kanat akınında, kanatı kaçıran
Caner, forveti kaçıran Bekir ve burnunun dibindeki topa çıkmayan Mert; 1-1.
Diğer öğeler ne
durumda? Emre’nin penaltı aramasına kart göstermeyen bir hakem. Sonrasında Kuyt’un
bileğini kırmaya çalışana sadece sarı kart, bizim Emre’ye arkadan hunharca bir
faul yapan rakip Emre’ye çıkmayan kart ve sonunda faul olup olmadığı net
olmayan bir pozisyonda isyan eden (et-me-ye-cek-sin) Emre’ye çıkan sarı. Devre
başladığı gibi berabere.
İkinci yarı. Rakip
hala taş ama gol bizim. Allah asistli bir gol Sow’dan. Raul’un ortası rakip
defanstan Sow’un önüne düşüyor. Galibiyet güzel. Emenike yerini Diego’ya
bırakıyor. Alex kıyası başlıyor elbette, anlamsız. Birisi elma diğeri armut,
çilek rakip. Caner’in çizgide engellediği beraberlik golünü Karabük talihsiz
Kadlec’le buluyor. Sert şutu Mert yanlış yere çeliyor, dönen topu Kadlec
panikle filelere bırakıyor. Anlamsız, komik.
Sonra bir oyuncu
değişikliğiyle pozisyon değişikliğini birleştiriyor İsmail hoca. Webo sahada, Kadlec
dışarıda, Topal stoperde. Gol de Webo’dan geliyor ama yine bir hata. Kaleci Aykut
korneri düşünse belki de yok. Hala, bıyık olayını geçiyoruz elbette. Bu devrede
de Diego’ya yapılan bir penaltı var, o da atlanıyor hakem tarafından.
Böyle tamamlanıyor.
İlk maçı kazanmak önemli rakipler deplasmanda kazanarak başlamışken. İlk
haftalardaki deparı yakalamak kolay değil nitekim. Son iki Kadıköy maçındaki
rakip Karabük ve bu iki maçta toplam 7 gol atmış bir Fenerbahçe.
Hazır mıyız? Kervan
yolda dizilir.