FENERBAHÇE 0-0 GALATASARAY, MAÇTAN SONRA KISA KISA

Tarihe yukarıdaki skorla geçecek maç, beraberlik olarak. Ve aynı tarihe 2013/14 sezonu Süper Kupası şampiyonu Fenerbahçe olarak geçecek. Abitoğlu'na rağmen. Neden rağmen?
Maçı yönetmeyi değil idare etmeyi seçtiği için. Ceza alanında elle oynamaya penaltı vermediği için. Ceza alanının hemen önünde, tehlikeli olan bir yerde yapılan faulü, pozisyon daha az avantajlı hale gelmesine rağmen avantaja bıraktığı için. Galatasaraylı seyircilerin sahaya attığı onca maddeye rağmen kılını neredeyse kıpırdatmadığı için. Kötü ama daha kötüsü kötü niyetli bir hakem.


Maçın özeti bu aslında. Yani kimin ne yapmak istediğini anlatan bir özet. Kazanmak isteyen bir takıma karşı kaybetmemek isteyen bir rakip. Uzatmaların ilk bölümde üstün gibi duran Galatasaray'ın açıklaması da bu. Defans yapmak daha kolaydır. Skor üretmek isteyen isabetli pas ve şuta mecburdur. Oysa defans yapan topu herhangi bir yere atsa da olur. Nitekim isabetli pas oranı ve takımların diziliş yerleri de bunu destekliyor. Sürekli gol için çabalayan takım yorgun düştü. Bu anda oyuncu değişikliği tartışması yaşandı.

Ne yapabilirdi "Arap" İsmail hoca? Alves sürpriz oldu, bir değişiklik hakkı gitti. Sow-Webo Emre-Topuz yapabilirdi misal. Ancak o an düşündükleri ne olabilirdi asıl ona kafa yormak gerek.
2 değişiklik hakkı kalmış. Sahada 5 yabancı var. Uzatmaya götürmeye çalışan bir rakip, sarı kartlı (kırmızı riskli) oyuncularınız var. Dolayısıyla kalan 2 değişiklik hakkını ekonomik kullanması normal. Nitekim Alper de 88'de girdi oyuna. Son değişiklik ise penaltılara yönelikti. Gerçi Topuz atamadı ama işin mantığı bence bu.

Hemen Volkan'la başlayalım. Üzerine atılan onca yabancı maddeye, kendisine ve ailesine edilen onca küfre rağmen saha içindeki duruşunu takdir etmek şart. Ta ki Melo'nun kaçırdığı penaltıya kadar. O sevinci Melo'nun üzerine doğru zıplayıp yaşamanın anlamını ben çözemedim. Ancak maç yönetmek değil de maçı idare etmek görevindeki bir hakemin bulunması şansıydı. Ya kırmızıyı görseydi? Bu kadar sorumsuzca bir harekete gerek yoktu, hatalı. Maç sonu açıklamalarını sona bırakıp devam ediyorum.

Neden korner vuruşlarımızda bu kadar sorun yaşadık? Neden Galatasaray yaşamadı? Neden bunca yabancı maddeye rağmen oyunu sürdürdü hakemler? Sorular çok. Yanıt yok tabi. Can güvenliği diye takımını maça çıkartmayan Galatasaray yönetimi, samimiyse dün sahaya atılanlarla ilgili bir iki kelam eder herhalde ama ile başlayan cümleler kurmadan elbette.

Takım hazır ancak bence forvet seçiminde Sow ile Emenike'den birisi artı Webo olmalı. Golü koklayan, vurdu mu kaleyi bulan bir Webo var elimizde. Emenike'nin son vuruş sıkıntısı olduğu en azından bir standardı olmadığı görülüyor. Sow ise kendine müslüman oynuyor. Ve ne yazık ki el freni olabiliyor takımda gereksiz işler yapmaya çalışırken. Detaya girilebilir.

Emre, Caner, Alves, Volkan. Alves sertlik diğerleri hakemle/rakiple diyalog nedeniyle her an atılabilirler. Söylediklerini duyamıyoruz genelde ama jestler sert, düzeltmeliler. Acilen hem de. Misal Emre'ye yapılan onca faule karşı Emre yaptığı ilk müdahalede ki faul dahi yok bence, sarı kartı gördü. Bunun nedeni ne yazık ki birikimden kaynaklı biraz da. Elbette hakemin adam olmayışıyla alakalı diğer yandan, onu da belirteyim.

Geleceğe dönelim. Bence kabiliyet olarak farklı sistemleri oynayabilecek oyuncular mevcut olduğunda iç saha dış saha ve rakibe göre çeşitlenmeli. Diego varken yokken, defansta yabancı hakkı kullanırken kullanmazken. Ama bence Alves olmadan ve çubukluya yakışmayan her bir oyuncu gönderildikten sonra.

Volkan'ın maç sonrası açıklamalarına gelince. FBTV'nin maç sonrası programları müthiş, dünyada ilk ve örnek yayın. Ancak daha nabızları normale dönmemiş, oksijen akışı beyne yeni ulaşmış gergin karakterlerle canlı yayın riskli. Volkan'ın açıklaması, geçmişe de bakınca bunlara bağlı değil gibi. Sadece onun değil Melo'nun da geçmişine bakınca. Yanlış açıklama. Eleştirelim. Cezası varsa verilsin. Ama bunun çığırtkanlığı yapacak rakipler önce Melo'nun Burak'ın yaptıklarını eleştirsinler, sonra gerekirse tartışırız onlarla Volkan'ı.