Her doğrunun ev sahibinden geldiği ilk yarı sonrasında açıkçası farklı bir kadro bekliyordum ikinci yarıya başlarken. Aynı kadroyla çıktık aksine.
Sonra sanki sihirli bir değnek değmiş gibi mücadele eden, oyunu rakip sahaya yıkan bir Fenerbahçe çıktı ortaya.
Buna rağmen 'yanılmıyorsam' kaleyi bulan ilk şutumuz 62'de Emenike'den geldi. Nitekim devamındaki korner vuruşu hem kaleyi bulan ikinci şutumuz hem de beraberlik golümüz oldu.
Maç sonrasında şunu şöyledi Yanal; 'Bizimle oynayan takımlar tempo yapmak zorunda' Nitekim ilk yarının başarısının nedeni buydu Bursaspor'un. Ve ikinci yarıda oyundan düşme nedeni de tempomuza yanıt verememeleri oldu.
Bağıra bağıra, 83'te gelen gol de bu tempoyla sağlandı. Emre -Topal Baroni- Webo değişiklikleri de tam isabetti. Fakat geçen haftalarda lehimize gelişen son dakika bu defa elbette Volkan'ın hatasıyla aleyhimize döndü. Belki Aydınlar'ın destekçileri de dahil, çok insan puan kaybı olasılığımızla coştu.
Ancak son dakika hemen sonrasında yine hak edene kırptı gözünü.
Hakemden bahsedelim hemen. Webo'yu ceza alanında kollarını kullanarak indiren 3 numaralı Bursalı hakem tarafından kurtarıldı. Alper'in elle oynamasına kart gösteremeyen Göcek bu hatasını başka bir hatayla telafi edip daha önce hak etmiş olan Alper'i Galatasaray maçında cezalı duruma düşürdü. Caner, elmacık kemiğine aldığı dirsek darbesine rağmen (yüzünde kanama oldu) faul yapmış sayıldı.
Ve son cümleler, en çok küfür giyen Egemen'den gol, Caner'den asist nefis. Fenerbahçe'ye küfür edilirken sesi kısmayan ama Hüseyin Göcek'e küfür edilince ahlak bekçisi kesilen LigTV harika. Biz uzatmanın uzatmasında gol atınca saniye sayan ama 4 dakikalık uzatma 6 dakika olunca konuya değinmeyenler enfes.
Kadın basket, erkek voleybol, erkek basket, futbol galip. Sportif başarı bekleyen arkadaşlar memnun mu?