KASIMPAŞA 2-3 FENERBAHÇE, MAÇTAN SONRA KISA KISA

Galibiyet güzel elbette. Hele son anda umutların bitmek üzere olduğu sırada gelen galibiyet çok güzel. Bir sürü dallama spor yazarı yazılarını değiştirmiştir ;)


Volkan
Gökhan Alves Egemen Caner
Selçuk
Raul Holmen
Kuyt Webo Emenike

Her şeyden önce oyunu hem de deplasmandaki oyunu rakip sahada oynayan, oyunu domine eden, etmeye çalışan bir takım. Bu çok önemli ve umut verici. Diğer yandan defansın dengesinin kolay bozulması, yaşanan anlaşmazlıklar korkutucu. Zaman her şeyin ilacı. İyi yönleri sürdürüp, eksikleri gidermek gerek. Bu sürede yarışı sürdürmek de önemli. Benim umudum daha da arttı açıkçası.

Bir makine gibi işleyen bir düzen peşinde Yanal. Dörtlü defans top bizdeyken 2+1 gibi bir hal alıyor stoperler genişleyip merkezdeki orta saha geri adım atınca. Bekler orta sahanın kanatları gibi bindirip birden 3+4+3 gibi bir düzene geçiyor makine. Elbette oyuncuların  karakterlerine göre yerleşimler değişebiliyor. Nitekim rakamlardan ötesi vurduğun şutun gittiği yer önemli olan.

Caner geldiğinde ondan beklentim sol kanadın Gökhan'ı olmasıydı. Hem fizik hem de oyun tarzı olarak mümkün olan bu düşüncem Caner'in futbol dışı özellikleri nedeniyle gerçekleşmedi. Çok agresif sezonlar geçirdi, bundan yararlanılıp üstüne de çok gidildi. Ama bu sorunları aşacak bir gelişme gösteremedi. Ne fark etti bilmiyorum. Yapılan transferler de Caner'in sol bek olarak düşünülmediğinin kanıtı zaten. Mental bir dokunuş olmadığı agresifliğinden belli, hala didişiyor. Ama ortaya koyduğu oyun o kadar müthiş ki nazar değmesin dedirtiyor. Bugün de attı, attırdı, takımı ayakta tutanların başında yer aldı.

Volkan'ın ilk yarıdaki konsantrasyon sorunu önemliydi. Yediği gollerdeki duruşundan bahsetmiyorum. Kalitesinden bekleneni yapamaması, imparatorun kim olduğunu unutmasıyla birleşince, kenarda penaltı madalyalarıyla oturan Mert'in baskısıyla daha rahat sallar olduk kendisine. Kimsenin hakkının yenmemesini isteyerek maçın 2 yarısıyla ortaya koyduğu konsantrasyon ve performansını alkışlamalı.

Takımla ilgili başka kişisel yorum yapmadan hemen hakeme geçeyim. Hakemi de yeneceksin maçlarından bıktım artık. Rakip takımın maç sonunda en iyisi seçilen oyuncunun sahada kalması konusuna geleyim. Faul olup olmaması dışında o pozisyonun bariz gol şansı olarak değerlendirilmemesi nasıl bir yorumdur? Bakın, faulü değil, faul kararının sonrasından bahsediyorum. Ceza alanında kaleciyle karşı karşıya kalan Emenike bariz gol şansı olarak değerlendirilmiyor, işe bak. Geldim faule. Top Emenike'nin kontrolünde. topa düz giden de o. Rakip doğrudan bozmaya gelip, omuzla da olsa topa müdahale olmadan adamı deviriyor. Bu mu faul değil? Abitoğlu'nun bir diğer hatası da Babel'i atamaması oldu. Genelde galibiyet sonrasında unutulup giden bir konu bu hatalar. Unutmayalım.

İşler daha iyi olacak. Medya kaşımaya devam edecek. Biz kendi aramızda kavgaya devam edeceğiz. Zor sezon, çok zor.