Gençler 1-2 Fenerbahçe

Ligdeki üst üste 3 galibiyet sonrasında, arada bir de puan rekoru kırarak Avrupa’nın en iyi ilk 16 takımı arasında yer alan Sarı Kanaryalar, ilk yarının son deplasman maçında, Ankara’dan galibiyetle ayrılmak üzere çıkıyor sahaya. ‘Ankara’nın en çok İstanbul’a geri dönüşünü seven’ Yahya Kemal’e saygı ile biz de Ankara’nın en çok İstanbul’a galibiyetle geri dönüşünü seviyoruz.

CSKA maçı kadrosundan tek fark, orta sağda kırmızı kart cezalısı Deivid’in yerine oynayan Kazım. Rakip takım başlıyor maça. 2’de Kazım sağdan giderken Tolga tarafından düşürülüyor, hakem Yıldırım sarı kartını tereddüt etmeden çıkartıyor ev sahibi oyuncuya. Top kontrolünün sürekli bizde olduğu ilk10 dakika sonrasında, 10’da, sağdan gelişen bir ev sahibi atağında top, iki stoperimizin arasındaki Kahe önüne indirmeye çalışıyor, baskı gelince arkadan bindiren Burhan’ın önüne bırakıyor, Burhan’ın top yere değmeden sert vuruşunda ev sahibi 1-0 öne geçiyor. 16’da sağdan Aurelio’nun ortasına Carlos yetişemiyor.

İşaretler
22’de Carlos’un kaleye 35 metre uzaklıktan kullandığı serbest vuruşu kaleci Gökhan güçlükle kurtarıyor. Kurtarış sonrasında yaptığı bilek hareketinin nedeni şutun sertliği mi yoksa ‘… gol atarsınız’ anlamına gelen bir işaret mi anlayamıyoruz. Gökhan’ın daha önceki yıllarda penaltı atışları öncesinde sanki atlayacağı köşeyi gösterir gibi yaptığı işaretleri unutmuş değiliz. Baskımız, dakikalar ilerledikçe artıyor. 23’te Semih’in plasesini bilek işaretçi kaleci Gökhan kurtarıyor. 24’te kaleci Gökhan’ın kulağı ‘uf’ oluyor. Durup dururken çıkan bu arızanın, kendisinin kulaklarını bolca çınlatmış olmamızdan kaynaklanmış olması büyük olasılık. Tedavisi!!! yapıldıktan sonra oyun tekrar başlıyor.

38’de Alex’in kaleci degaj yaparken çalıp attığı gol, hakem tarafından geçerli sayılmıyor zira kural hareketin tamamlanmamış olduğunu söylüyor, yani karar doğru. Bu arada işaretçi Gökhan’ın tekme yemiş gibi yerde kıvranması gözlerden kaçmıyor. Ev sahibi takımın bolca zaman geçirmesi nedeniyle ilk yarıya 4 dakika ekleniyor. 45+2’de Aurelio’nun nefis çalımları sonrasında yaptığı aşırtma vuruşu Gökhan çelmeyi yine başarıyor. Böylelikle Carlos’un şutu sonrasındaki bilek hareketinin ‘… gol atarsınız’ anlamına geldiğini anlıyoruz. Uzatmaların son anlarında sol kanattan yapılan ortayı eliyle kesen Tuna, belki bir golümüzü engelliyor ancak penaltılarımızın verilmemesi rekorunu (29 hafta) kırmaya niyetlenen hakemlerin hedeflerin engelleyemiyor. Dönen topta Lugano’nun faulü, Uruguaylı’yı Trabzonspor maçında cezalı duruma düşüren sarı kartı cepten çıkartıyor.

İkinci yarıya aynı kadroyla başlıyoruz. CSKA maçı kahramanı Uğur, bugün gününde değil. Zico onu Vederson’la, sağ kanatta verimli olamayan Kazım’ı ise Ali’yle değiştiriyor 60’ta. 61’de Carlos’un uzaktan şutu defansa çarparak kornere çıkıyor. Kornerden gelen topu Aurelio kaleye gönderiyor ancak top kalecide kalıyor. 66’da Semih, 25 metrede kaleci Gökhan’ı avlıyor ve skora eşitlik getiriyor. Bu gol Mehmet Nas’ın söylediği şansa atılmış bir gol değil, Zico’nun Semih’i tebrik ettiği gibi, antrenmanlardan sonra yaptığı uzak şut çalışmalarının meyvesi. Gol sonrasında galibiyet için daha fazla bastırmaya başlıyoruz. 71’de Gökhan, kaleciyle karşı karşıya kalıyor ancak Tuna’nın müdahalesi ile kendisini yerde buluyor. Hakem yine vermiyor penaltıyı. 73 ve 77’de ev sahibi ender geliştirdiği ataklarda uzak şutlarla deniyor golü, Volkan başarılı. 80’de Zico yeni bir hamle daha yaparak çift ön liberodan çift forvete çeviriyor sistemi, Selçuk çıkıyor Kezman giriyor. 81’de Alex’in ortasına önce Edu sonra Kezman dokunamıyorlar. 82’de Gökhan’ın şutu defansa çarparak kornere gidiyor. 85’te Ali’ye yapılan faulü Alex kullanıyor, yaptığı ortayı ilk golün sahibi Semih kafa ile köşeye bırakıyor. Bu gol maçın skorunu da tayin edecek. Kaleci Gökhan’ın yapacağı bir işaret daha var mı bilmiyoruz, bildiğimiz tek şey liderle aramızda bir puan kaldığı.
Maç sonrasında rakip takım teknik direktörü, yıllar boyunca futbolculuğunda rakip oyunculara, hakeme ve özellikle Fenerbahçe taraftarına yaptığı hareketlerle sevilme!!! sınırlarını zorlayan Bülent Korkmaz’ın, Lugano ve Kazım’ın terbiye kurallarını öğrenmesi gerektiğini belirtmesi trajikomik bir açıklama oluyor.
Fenerbahçe Dergisi Ocak 2008