Beşiktaş 0-1 Fenerbahçe

2 puan farkla lider olduğumuz ligin 31. haftasında, ilk yarıda sahamızda bariz golümüzün verilmediği maçtaki 0-0'lık beraberlikle puan çıkaran Beşiktaş karşısındayız. Çok değil bir sadece 10 gün önce, sahamızda elimizden Selçuk Dereli marfietiyle alınan kupa finali bileti sonrasında, açıkçası tedirginiz. Ama takımımıza güvenimiz tam. Bize ayrılan 1.600 kişilik tribün tıka basa dolu. Sarı lacivert bir deniz gibiyiz. Rakip takımın kulüp yöneten tribün grubunun tam üstünde siyah beyaz balonlardan yapılmış dev emzikler var. Bu emziklerin neye yaradığı maç sonunda belli olacak. Mikrofonu eline alan bir Beşiktaşlı avaz avaz bağırıyor 'rakibe küfür etmeyelim, dünya takımıyız yakışmaz' diye. Ama cümlesini tamamlamadan Beşiktaşlı duruşunu !!! gözteriyor tribünler, küfür kıyamet.
Maçın başlamasına doğru ısımaya çıkıyor takımımız. Biz de kucaklıyoruz onları, sarı kanaryalar tribüne koşuyorlar. Suratları ruh hallerini apaçık gösteriyor. Kaptan Ümit takımı toplayıp tribünlere getirdiğinde tek yürek oluyoruz, bu maçı alacağız. Isınma tamamlanıyor, milli marş okunmadan hemen önce nefis bir pankart açıyor Beşiktaş tribünleri, üzerinde her iki takımın tarihlerinde yer alan sporcuların, teknik direktörlerin fotoğrafları yer alan. Ama çoğunluğu yine küfüre başlıyor. Bizse elde tek tek hazırlanmış üzerinde lacivert renkte FENER yazılı sarı bezler açıyoruz. Tam anlamıyla bir deniz oluyoruz dalga dalga. İstiklal Marşı'nı da aynı şovla söylüyoruz bir ağızdan.
Sonra maç başlıyor. Beşiktaş baskı kuracak diye beklerken herkes, 2'de Alex mükemmel bir pasta Tümer'i Runje ile karşı karşıya bırakıyor. Tümer'in şutu kaleciyi geçiyor ancak Gökhan Zan'a çarpıyor. 11'de Eski oyuncumuz Nobre'nin şutu Serdar'da kalıyor. Hemen bir dakika sonrasında Tuncay'ın akıl dolu pasında Kezman, topu kaleci Runje'nin üzerinden aşırtarak takımını öne geçiriyor. Bu vuruş, rakibin duruşuna cuk oturuyor aslında.
20'de Alex'in aşırtma pasıyla ceza alanında buluşmak üzere hareketlenen Kezman, Dereli torpillisi Baki'nin dirseğiyle ceza alanı çizgisine varamadan yerde buluyor kendini. Fırat Aydınus da seviyor demek Baki'yi. 21'de önemli bir pozisyonda kaleyi bulamayan Burak tepki almaya başlıyor tribünlerden. 29'da Appiah'ın vuruşu yan filelerde kalıyor. 30'da sağ kanattan hızl rakip ceza alana girmeye çalışan Tuncay, İbrahim Toraman'ın sert müdaelesiyle kendisini yerde buluyor. Omzundan sakatlanıyor. Aydınus faul dahi vermiyor. 33'te Delgado'nun şutu Serdar'ın son andaki müdahelesiyle kornere gidiyor. İlk yarı 1-0 galibiyetimizle tamamlanıyor.
Kaybedecek birşeyi kalmayan Beşiktaş ikinci yarıya tüm gücünü harcayarak başlıyor. On dakikalık baskısı pozisyon getirmiyor. Kornerlerde karambol yaratmaya çalışıyorlar ancak nafile. 57'de Nobre'nin şutu üstten avuta gidiyor. 63'te Deniz sürpriz bir çıkışla Tümer'in pasında ceza alanına giriyor ancak Gökhan Zan'ın nizami şarjıyla istediği vuruşu yapamıyor. 66'da en önemli pozisyonunu buluyor Beşiktaş Burak'la. Bu oyuncunun kafa vuruşu kaleyi bulmuyor. 72'de, oyunna ikinci yarıda giren iki oyuncu Ali Tandoğan ve İbrahim Akın'ın birlikte geliştirdiği atakta top Serdar'da kalıyor. 77'de Bobo uygun durumda kaleyi bulamıyor. 82'de Serkan'a ikili mücadelede umruk atan İbrahimler'in Toraman olanı kırmızı kartla oyun dışı kalıyor. 90'da Nobre'nin kafayla indirdiği topu Bobo tribünlere atınca, son şanslarını da kullanamıyor Beşiktaş. Puan farkını 5'e çıkarıp evin yolunu tutuyoruz. Beşiktaşlılar emzikleri toplamayı unutacak kadar şoktalar. Ancak onları bu şoktan, hafta içinde oynayacakları kupa finalindeki armağpan hakem kararları ile gelen Türkiye Kupası çıkaracak. İki penaltı bir de golü verilmeyen Kayseri Erciyesspor'un sesi duyulmayacak bile.
Rakamların Dili
6 Kezman'ın, ligdeki 7. golünü atmak için beklediği maç sayısı.
6 Unutmadan, kulak çınlatır.
100 İki takımın ligde oynadıkları maç sayısı.
Fenerbahçe Dergisi / Haziran 2007