Evet yazının başlığını atamadım. Çok kızgın, çok üzgünüm. Bu kadar büyük bir yanılgıya düştüğüm için kendime de kızacağım yakında, hiç suçum yokken.
Hiçbir şeyden ders almamış gibi sil baştan yapılan bir sezon başlangıcı,
Daha önce bokunda boncuk varmış da biz bulamamışız gibi yeniden görev verilen bir hoca,
Elindeki kadroya bakmadan farklı bir sistem denemek isteyen hocaya verilen onay,
Elindeki kadronun eksikleri yerine, başka pozisyonlara transfer yapan bir yönetim,
İlk üç sezonunu sportif direktör ve sorumlu yönetici ile geçirip sezona başlarken her iki pozisyonu da yok eden bir başkan,
Forvet özellikleri nedeniyle aldığın, bitiriciliğini geliştirmen gereken iki genç oyuncuyu bek yapmaya çalışan bir hoca, (EKLEME: Ferdi utandırdı beni.)
İstediği sistemde kanat oynatabileceği oyuncuları gönderen hoca ve yönetim,
Hocayı beğenmeyip surat yapan oyuncular,
Basından, eski futbolculardan etkilenip hocaya öğüt veren başkan,
Bunlara göre sistemini değiştiren hoca,
Hakem hatalarına, sayın hakem diyen basın sözcüsü,
Her maç takıma küfreden, yönetimi istifaya davet eden seyirci,
Sağdan soldan etkilenip hocayı gönderen başkan,
Sezon ortasında takımı haftalarca hocasız bırakıp bütün sezonu çöpe atan başkan,
Alelacele sadece sezonu bitirmek için bir hocayla anlaşan başkan,
Sezon içinde ihtiyaç varken gönderilen, sezon ortasında geri alınan oyuncu.
Bitmiyor. Ne yazık ki bitmiyor.