RİZE 1-2 FENERBAHÇE, MAÇTAN SONRA KISA KISA


www.fenerbahce.org
Kazanan takımı bozmamış hoca. Stoperi ayrı tutuyorum. Zira olmuyor. Devre arasında stoper almayalım. Gerek yok. Zaten oynatmıyoruz. Kenarda stoper var, oyuncu değişikliğinde stoper çıkartıp yerine orta saha koyuyoruz. Durum bu kadar kötü. Düşünsenize edebiyat öğretmenisiniz, sizin yerinize müdür derse Türkçe öğretmenini sokuyor, size görev verimiyor. O kadar kötü yani durum. Beceremiyoruz stoper almayı, zorlamaya da gerek yok :)

Maça gerçekten iyi başlıyoruz. Top sürekli bizde. Aslında ligin ilk 16 maçının çoğunda olduğu gibi. Lakin hızlı oynayamadığımız için pozisyonlar yetersiz. Aslında öne geçecek bir Ozan pozisyonu var ama karşı karşıya kalmışken çok kötü vuruyor. Ve bizim yaratamadığımız netlikte bir pozisyonu Rize defansı yaratıyor, elle oynayarak. Deniz de Fenerbahçe'ye geldiğinden beri hayalini kurduğu anı yakalayıp hayalini gerçekleştiriyor. Rahat bir maç olur gibi değil mi genel bilgiler. Olmuyor tabi. Ozan'ın bir an dalması ile Zanka'nın yetersizliği birleşince acayip bir gol yiyoruz. Yine kaleyi bulan ilk şutu gol oluyor rakibin. Hep aynı sıkıntı, yıllardır, farklı hocalar, farklı kadrolar ama sıkıntı aynı.

Halil Umut Meler'in Rizeli 17 numara Oğulcan'ı himayesi altına almasıyla geçiyor ilk yarı. Bir de Vedat'a yapılan penaltıda, VAR'a bile gidilmemesiyle. Takımda Kruse aksıyor, Tolga orada olmuyor, Isla da paslarını yerine ulaştıramıyor. Ve Zanka, olmuyor işte, olmuyor.

www.fenerbahce.org
İkinci yarı Kruse'nin çıkmasını bekliyorum, bekliyoruz. Deniz'i merkeze, Ferdi'yi de sahaya, sağa koyar diye umuyorum Yanal. Yapmıyor. İlk yarıdaki kadar etkili değiliz ikinci yarıda. Zaman geçiyor. Geçen zaman ev sahibinin moralini arttırıyor, puan umudunu güçlendiriyor elbette. Sonra Zanka çıkıyor, yaptığı pas hatalarıyla sürekli tehlike yaratıyor. Ve yerini Emre'ye, pozisyonunu Gustavo'ya bırakıyor. Bir süre sonra da Jailson çıkıyor sahneye, 32 metreden vuruyor. Ben gol diye bağırıyorum ama tribünden o kale görülmüyor zaten. Enfes bir gol(müş), sonradan görüyorum. O golle maçı kazanıyoruz. Devreyi galibiyetle kapatıyoruz. İkinci yarıda, ilk yarı lideriyle içeride oynayacağız, lig ikincisiyle içeride oynayacağız. Devre arasında illa ki takviye yapacağız. Tribünün desteği de artarak devam edecek. Hocamızın da dediği gibi Biz Şampiyon Olacağız.


FENERBAHÇE 3-1 BEŞİKTAŞ, MAÇTAN SONRA KISA KISA


www.fenerbahce.org

Önce kendimize bakalım. Maç öncesinde küfre teşvik eden müzik yayınlarını yaptıktan sonra "Galibiyeti kursakta bırakan küfürler" diye açıklama yapıyorsan, ya samimi değilsindir ya da konudan haberin yoktur. Ben samimiyetsiz değil de habersiz olduğunu düşünüyorum, düşünmek istiyorum başkanın. Diğer yandan da Türkiye'de küfürsüz stadyum olması mümkün değil. Elbette tasvip etmiyorum ama gerçekleri de gözardı etmenin mantığı yok.

Biraz daha bakalım kendimize, rakip adına verilmeyen iki penaltı pozisyonu var. Cüneyt Çakır'ın kötü bir insan olduğundan yola çıkıp amacını merak ediyorum. Peşin peşin söyleyeyim, ikinci yarıda Vida'ya Serdar Aziz'in ve N’Koudou'ya Isla'nın yaptığı hamleler penaltı olmalıydı. Kötü insan ve kötü hakem Cüneyt Çakır bunları vermedi. Aynı Cüneyt Çakır'ı bizim penaltı pozisyonumuzda VAR'dan uyaran kötü insan ve kötü hakem Mete Kalkavan'ın bu iki pozisyonda sessiz kalması da ilginç. Yine aynı Cüneyt Çakır'ın ilk yarıdaki Altay'ın ofsayt verildi sanıp topu yere bıraktığı pozisyonda, Burak'ın topa Altay'dan önce dokunup aslında Altay'ın acemice yaptığı/yapacağı ihlali engellediğini de görmediğini ekleyeyim. Ve hem Cüneyt hem de tüm yardımcılarının Burak Yılmaz'ın oyunda kaldığı süre boyunca hakemlere sürekli posta koymasına ses çıkarmamaların da enteresan olduğunu ekleyeyim.

Emre'siz başlanan bir oyunu bu kadar domine edebilmek aslında ilginç. Bunda Ozan'ın en üst düzey performansı ile, Emre olmadığı zaman oyun kaptanlığını ele alan Gustavo'nun kalitesinin büyük etkisi var elbette. İlk yarı boyunca penaltı dışında çok az gözüken Kruse'ye, belki de elinde olsa sol kanatta oynamayı kabul etmeyecek Tolga'ya, dönem dönem çok olumlu hareketler yapsa da bazen Kayserispor'da oynamaya devam ettiğini düşünen Deniz'e ve neden olduğunu anlamadığım anlamsız hamleler yapan Isla'ya rağmen oyunu bu kadar domine edebilmek zordu. Ve bunda elbette daha 5. dakikada taç atışı için kenara gitmemeye başlayan, 8. dakikada kullanacağımız serbest vuruşun gecikmesi için topu iki defa saha içinde farklı yerlere uzaklaştırmaya çalışan Beşiktaş'ın beraberlik iyidir anlayışı da etkiliydi. Daha çok şut daha çok zarar verecekti Beşiktaş'a, çok denemedik. Lakin Gustavo ve Ozan'ın nefis futboluyla mutlu olduk.

Serdar Aziz'in yükselen (beklemediğim) ve defansı toplayan performansının bir de zararlı olan/olabilecek yanı var; klasik stoper bezdirmesi yapmaya çalışırken gidip kartlık fauller yapması. Bu kadar riske gerek yok. Bence yok. Nitekim dün sınırda oynadı. Bir penaltı yaptı, verilmedi. Lakin ilk cümleye döneyim, defansı toparladığı gerçeği ortada. Dirar bulunmaz nimetler, hataları olsa da iş ahlakı çabası yaptıkları takdire şayan. Isla'yı anlattım kızıyorum diğer yandan da çok işe yarıyor. Gustavo Ozan'ı anlata anlata bitiremiyorum. Emre'den sonra ne olacak derken umudum artıverdi.

Bununla birlikte Sivas maçı sonrasında yazığım gibi, ihtiyaçlarımız olduğu, giderilmemesi halinde şampiyonluğun zor olduğunu hatırlatmakta fayda var.

SİVAS 3-1 FENERBAHÇE, MAÇTAN SONRA KISA KISA


www.fenerbahce.org

Farklı şeyler anlatacağım hepinizden. Sonunda da aslında sorunun nerede olduğunu tekrarlayacağım. Kadro eksik ve hatta kırılgan.

Maçın ilk yarısı tamamlandığında, rakipten daha fazla pozisyona girmiş, lakin klasik nedenlerle bunu skora çevirememiş, üstüne üstlük kırılgan defansif yapısıyla çok basit bir gol yiyerek soyunma odasına 0-1 yenik gitmiş bir Fenerbahçe var. Rodrigues'in şutunu harika kurtaran kaleci bir golümüzü engelliyor. Kornerden dönen topu da hem de kontratak bile olmadan el kol sallaya sallaya ağlarımızla buluşturuyor ev sahibi. Hemen sonrasında yani kırılganlığı kurtaracak bir fırsatta önce Ozan topu boş kaleye vuracakken yere düşüyor sonra da Dirar'ın şutunu yine kaleci kurtarıyor. Ve ilk yarının son anında Kruse, her şeyin kolay olduğu bir pozisyonu harcıyor. Pas verse iki takım arkadaşı bomboş, çalım atsa atar, kaleye vursa vurur. O dağa taşa vuruyor. Sağlık olsun.

Sonrasında ilk yarının sadece son andaki gol pozisyonunda değil, genelinde sırıtanı Kruse'yi çıkartmayan Yanal'ın da hatası ekleniyor. Sadık zaten yok. Serdar neredeyse tek başına savaşıyor. Zaten sol bek yok, Dirar oynuyor. Stoperlerin genel durumu belli. Emre de çıkınca lider arıyor takım kendi içinde. Buna rağmen ikinciyi yemediğimiz sürece maçın içindeyiz. Ama dayanamıyoruz, çok basit bir gol daha geliyor.

Sonrasındaki çaba yetersiz. Yoksa yeterli mi derken Ozan'ın yarattığı pozisyonda Deniz umutlandırıyor. Aynı Deniz beraberlik için vuruyor, lakin rakip kaleci gerçekten iyi. Ve yukarıdaki pozisyonu da kaleye atamayıp şansları tüketiyoruz. Yenen üçüncü golde takım 9 kişi zaten. İkili averaj durumunda Kadıköy'de bir gol daha atmamızı gerektirecek bir gol zaten.

Sorun nerede? Kadro mühendisliği falan deniyor ya, orada.

Forvette sorun var. Vedat tek başına. Gol atmazsak kazanamayız. En az 60 gol atmak gerek ki orada de bizim gibi attığın yarısını (15/29) oynadığın maçların çeyreğinden azında (3/15) atarsan olmaz. 29 gol atmışız ligde 15 maçta. 15'i 3 maçta. Yani 60 gol de yetmeyecek. Peki kim atacak golleri? Vedat kaç gol atar? Vedat'ın oynadığı pozisyon kaç gol atar? Vedat cezalı sakat duruma düşerse golleri kim atar? Sonuç, Vedat'ın 40 üstü gol atamayacağını düşünerek, forvet transferi şart. 

Golle kazanıyoruz. Peki kalan 30 üstü golü kim atacak? Forvet oynatacağın kanatlar, ofansif orta sahalar, duran top cengaveri defans oyuncuları. Var mı umut? Pek yok gibi. Rodrigues dengesiz, Moses vurdumduymaz, Alper zaten ortada, Ferdi'yi daha çok oynatsa da katkısı 10 gol olmaz, Kruse ne yazık ki güçsüz. Skora katkısı olacak, hem asist hem gol olarak katkısı olacak bir beyin lazım. Sonuç, 10 numara şart.

Geldim defansa. Sol bekinin yedeği yok. Başına bir şey gelse, aslında sağ açık oynayıp hücuma katkısı daha çok olabilecek Dirar'ı sol beke koyuyoruz. Buna rağmen yukarıda saydığım orta saha ve kanatlardan daha çok golü var. Sonuç, sol bek şart.

Defanstan devam. Stoper seçimi sıkıntı. Adil'i atlıyorum. Zanka ağır. Serdar dengesiz, Sadık savruk. Bir tanesi bile ayağına hakim değil. Aralarında oynayacak tek oyuncu hızı ve sertliğiyle diğerlerinden bir adım önde olan Serdar. Lakin buna rağmen ayağına hakim pas yapabilen, sert ve hava toplarında etkili birisi lazım. Sonuç, stoper şart.

Bunlar benim gördüklerim ve bence ilk ihtiyaçlar. Yoksa elbette bir sağ bek, skora etki edebilecek kanat oyuncuları da şart. Ve eldeki bazılarından kurtulmamız. Peki bu transferleri kim yapacak? İşte burada tıkanıp kalıyoruz. Bunun için de sizleri şu linke tıklayarak eski bir yazımla baş başa bırakıyorum. Tıklayınız.

Sıradaki maç önemli. O kadar önemli ki maçı beraberliğe kilitleyecek hakem seçimi bile yapılmış durumda.


FENERBAHÇE 5-2 GENÇLER, MAÇTAN SONRA KISA KISA


www.fenerbahce.org

Özellikle seçtim bu fotoğrafı. Sağ olsun fenerbahce.org maçlardan sonra elindeki güzel fotoğrafları koyuyor siteye. Neden mi seçtim? Çünkü aklıma Kruse'nin Galatasaray deplasmanındaki kafa topu geliyor. Muslera'nın uçan tekmeyle müdahale etmek istediği ve Kruse'nin çekinerek topa istediği gibi vuramadığı pozisyon. Son dakikaydı. Aslında penaltı ve kırmızı kart. Şimdi düşünüyorum, Kruse değil de Vedat olsaydı nasıl sonuçlanırdı o pozisyon? Vedat atılır mıydı acaba Muslera'nın tekmesine kafa uzattığı için. Gençler maçına döneyim ben.

Kanatta değil ama orta sahanın sağında Ozan var, Moses yok. Aynı anda Rodrigues-Moses lüksünü kaldıramayan takım için olumlu aslında. Lakin Kruse'nin kırılganlığı hala devam ediyor. Emre bildiğimiz Emre, takımın yarısı. Rodrigues de bildiğimiz gibi, yani dengesiz. Defansta bu defa Sadık var Serdar'ın ekürisi olarak.

Kalemizi bulan ilk şutun gol olması geleneğini sürdürüp yine geriye düşüyoruz. Sonra beraberlik, sonra galibiyet, sonra pekiştirme. Fark derken bir gol yemek ve nihayetinde Rodrigues'ten beklemediğim bir asist ile Kruse'nin sezonun ilk golüne imza atması. Skor 5-2.

Kadromuz eksik, elbette geçen sezondan çok daha önde. Takım olmaya çalışan bir kadro. Birlikte kazanıp birlikte kaybeden oyuncular grubu, bir iki vurdumduymaz haricinde. Lakin dedim ya eksik. Forvetin yedeği yok. Var da yok. Kayseri'den Umut'u alsak daha iyiydi. Amaç bu sezonu bir şekilde şampiyon tamamlamaksa. Comolli'nin kulağı çınlatayım hemen. Vedat'ın başına bir şey geldiğinde, ceza veya sakatlık Alper'le çıkmak zorunda kalabiliyoruz sahaya.

Stoper desen hala aynı muamma. Evet biraz da oyun tarzı nedeniyle ancak maçları tek stoperle tamamlıyoruz, yanında bir orta saha oyuncusuyla. Nitekim sezonun ilk maçlarına da böyle başlıyorduk, bir stoper bir orta saha tandemiyle. Nedeni belli, Zanka, Serdar, Sadık, Adil... Toplayınca iki stoper etmiyor, edemiyor.

Ve orta saha. Orta sahadan bol bir şey yok. Lakin Emre'nin katkısını verecek bir kişi daha yok. Emre de 60 dakikalık artık, 39 yaş az değil. O gidince ne yapacağını şaşıran, sorumluluk alıp almamaya karar veremeyen bir takım kalıyor sahada. Bu kötü. Dağılmaya müsait.

Lakin, bütün bunlara rağmen, gayet de iyi oynuyor takım. Bireysel hatalar ile hakem hataları azalsa lider olacak takımız. Bu uyumu şampiyonluğa ulaştırmanın tek çaresi var, devre arası transferi. Yönetim de biliyor elbette. Borcun kapanmasının, ayağa kalkmamızın tek yolu Şampiyonlar Ligi, onun da çaresi şampiyonluk. Bunun için çabalamak zorundayız, herkes, her birimiz. Umarım farkına varırız.



GÖZTEPE 2-2 FENERBAHÇE, MAÇTAN SONRA KISA KISA


www.fenerbahce.org


Hakem konusunu konuştuk da konuştuk. Çok ciddi bir saldırı altındayız. Ve mevcut MHK'yi devirsek dahi aynı yerine gelecek olanın daha kötü olmayacağının garantisi yok. Hakemi, hakemleri ayrıca konuşuruz.

Maç öncesinde sakatlanan Hasan Ali, yerine sol bek geçen sağ bek cezalı olduğu için sağ bekte oynayan Dirar ve orta sahadaki görevini bırakıp sağ beke geçen Ozan. Zaten yetersiz kadro ile mücadele ederken bir de bu sorunlar. Vedat hazır değil kenarda, diğer forvet sakat kadroda yok, Kruse haftalar sonra sahada. Bu takımın transferlerini yapan Yanal veya Comolli, her kimse plansızlık zirvede. Koskoca sezonu, en azından ilk yarısını yalnız Vedat Mevlüt ikilisiyle geçirebileceğimizi sananlar, saf ya da beceriksizsiniz.

Yine de her şeye rağmen kötü başlamayan bir oyun, Kruse'nin çok uygunken atamadığı bir gol sonrasında yenilen acayip bir golle geri düşmek. Buna rağmen rakipten daha iyi oynamak, topa hükmetmek ancak yine kaleyi bulmamak. Ve yine bireysel hatalarla rakibe tehlikeli pozisyonlar vermek. Söylemiş miydin, en güzel hata gol olmayan hatadır. Zanla, Serdar Aziz, Altay, Dirar... Neyse ki yemiyoruz. Ve büyük baskı kurduğumuz son bölümde bir kafa golüyle devreye beraberlikle gidiyoruz. Hak edilmiş.

İkinci yarı benzer sistem. Lakin çok fena bir penaltı pozisyonu, VAR ile verilen penaltı. Altay'ın kurtarışı ancak kural ihlali. Ama bunu sahadaki hakemin değil VAR'dakinin görmesi nedeniyle ortalığın karışması. Soru ne , daha geçen hafta lehimize olacak doğru karar verilmezken, birden bu hafta uygulamanın başlaması. İsyan doğruya değil, elbette tekrarlanması doğru karar, isyan daha önceki uygulamaya. 

Sonrasında gelen Yanal hamleleri. Vedat forvete, Gustavo stopere, Ozan orta sahaya, Kruse forvet arkasına, Moses sağ beke. Nitekim doğru hamle olduğunun hemen ortaya çıkması. Kruse keser, Vedat indirir, Rodrigues skora çevirir. Sonrasında yine top kontrolü bizdeyken lakin orta saha düştüğü için hızlı çıkan rakibi faulle durduran Gustavo'nun atılması, dengenin rakibe kayması. Buna rağmen Ozan'ın kafa vuruşunun direkten geri dönmesi değil de kaleye yönelmesi yaşansa, aslında galibiyetle dönülecek olmamız.

Yanal'ın hamleler doğru. Ferdi'yi bu kadar zaman sonra düşünmesi anlamlı, belki de anlamsız. 

Maçın sonunda kaçan 2 puan daha olması gerçeği. Forvet olmadan kazanamadığımız ve kazanamayacağımız gerçeği.

Deniz'in geldiğinden beri en olumlu oyunu, Zanka'nın kötü Serdar Aziz'in iyi oyunları. Kruse'nin yumuşaklığı, Moses'in belki de ilk kez istekli bir oyun sahnelemesi.

İyi futbol iyi futbolcularla oynanır, bu kadroyla bu kadar iyi oynamak başarı bence. Şampiyonluk mu? Devre arası forvet takviyesi olmazsa zor. Orta sahanın gol katkısı olmazsa zor. Sol ben yedeği alınmazsa zor. Bu hakem ve camiasıyla zaten çok çok zor. Hakemlerle mücadele mi? Semih Özsoy, yaptığı açıklamalar nedeniyle, ota boka ceza yağdıran TFF'den ceza bile alamıyor. Nasıl olacak o mücadele?