JEBEM TI MAKJU*



Gerildikçe gerildi. Beşiktaş dün başkanı vasıtasıyla bir çıkış yaptı. Hakeme salladı, haklı olduğu yerler var mutlaka çünkü hakemler kötü. Misal Emenike'nin kart görmemesi, ve hatta o kavgada kimsenin kart görmemesi.

ELMA İLE ARMUT



Aziz Yıldırım'ın GFB mücadelesinde yaptığı genelleme yüzünden taraftarla savaşı sürüyor. Hatırlayalım. Son damladan başlayayım geçen sezon şampiyonluk maçındaki (bence yersiz) Alex De Souza tezahüratları nedeniyle başkan patlamış ve deyim yerindeyse savaş çığlıkları atarak ateşi yakmıştı. Bu sezon başında da bunun sonucunu gördük, GFB yüzünden 10 bin kişilik bir tribünün kombinesi satışa çıkartmayıp (bence hatalı olanlar GFB'nin kaymak tabakasıdır) pire yüzünden yorganı yakmıştı. Başkan bununla da kalmadı, Maraton Üst tribündeki H blokta yer alan taraftarların kombineleri nedensiz (nedenli olsa da kanıtlanamamış) bir şekilde iptal etmiş, kendini kaybetmiş görüntüsünü güçlendirmişti.

FENERBAHÇE 1-0 BEŞİKTAŞ, MAÇTAN SONRA KISA KISA

 

Kısa kısa değil, uzun uzun. Uzun olunca okunmadığını bildiğim halde. Başlıyorum.

FENERBAHÇE SÖZLÜĞÜ


Son dönemlerdeki sosyal medya olsun, tribün olsun, yaşadıklarımızı bir sözlüğe toplamak istedim. Katkınız olursa sevinirim;

GENÇLER 2-1 FENERBAHÇE, MAÇTAN SONRA KISA KISA


İkram. Şampiyonluk ikramı. Beşiktaş'a, Galatasaray'a. Gereksiz ikram hem de. Böyle bir haftada uyuyarak/uyutarak geçen koskoca bir devre ve 15-20 dakika sonrasında akıllanıp (ne kadar tartışılır) günü kurtarmaya çalışmak. Dünün özeti bu.

FENERBAHÇE 1-0 GALATASARAY, MAÇTAN SONRA KISA KISA; OYUN


En son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim sonra oyundan ve ona etki eden etkenlerden bahsedeceğim. Amaç saha içinde kalmak elbette ancak saha içindeki tüm karakterlerle birlikte yorumlamak gerek. Başlıyorum.

FENERBAHÇE 1-0 GALATASARAY, MAÇTAN SONRA KISA KISA; TARAFTAR


Televizyon yayınında çok ses gelmediği söyleniyor. Oysa son yıllardaki derbi maçlardan çok da farkı yoktu taraftarın. İlk maçlarına gelenlerin etkisi aynıydı. Elbette Okul Açık'ın etkisi önceki gibi değildi ama dedim ya çok da büyük dert olmadı. Asıl konu başka.

FENERBAHÇE 1-0 GALATASARAY, MAÇTAN SONRA KISA KISA; CÜNEYT ÇAKIR



Bu maç sonrasında konuyu üçe ayırıp, birbirine karıştırmadan edeceğim kelamımı. Sıkılan okumaz, ayırmaya üşenene de güzellik olur. Birinci konumuz Cüneyt Çakır, başlıyorum.

BOĞAZIN DÜŞMAN KARDEŞLERİ



3 Temmuz'dan beri bakış açısı başka. Benden, bizden kaynaklanan bir şey değil bu. Bu rekabete başka gözle bakıyordum daha önce, biliyorsunuz. Aşağıdaki metni her maç öncesinde yayınlıyordum blogta. Artık farklı bakışım;

VOLKAN DEMİREL


"Kartal'dan trene biner maça gelirdik kale arkasına, ben davul çalardım." Tribünle alakasını da böyle anlatmıştı bir muhabbette. Son yılların en çok konuşulan portrelerinden birisi Volkan. Hem saha içinde hem saha dışında çok konuşulan işlere imza attı. Gün geldi performansı gün geldi asabiyeti manşetlere taşıdı onu. Özel ilgi alanım kalecilik olduğu için bir iki kelam edeyim dedim. Zahmet edip okursanız sevinirim.

ŞUNDAN BUNDAN


Baransu alınmış içeriye. Haksızsa yanındayım. Adalet herkese lazım çünkü. Ama öyle bir beddua okundu ki, bir tanesi bile kurtulamayacak. Birer birer ödeyecekler hesabı, uzunu da kısası da, sakallısı da kösesi de. Saman altından su yürütüp ortamlarda "Ben yorum yapmayayım" objektifleri de ödeyecek bedelini. Bir bir. Zira bu işin sonunu kimse bırakmayacak. Maşaları da maşayı tutanlar da dış kapının mandalları da ödeyecek.