30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI

Muhtemelen sabah hasta olarak uyanacak. "Yarın sözlü var" uyarısını alan tembel öğrenci misali. Soğuk algınlığı teşhisi ideal olur. Özgür nefes almasını, hatta belki de nefes almasını borçlu olduğu kişiden nefret eden bir başka kişiden bahsediyorum. Bitik bir imparatorluktan özgür bir devlet kuran ama yaranamayan bir tarafta, onun kurduğu cumhuriyetin özgürlüğünden faydalanarak demokrasi sayesinde bu ülkeyi yönetme hakkına sahip olan diğer tarafta. Utanmadan hakaret eden terbiyesizden bahsediyorum. Enseyi karartmayalım. Bugün 30 Ağustos. Cumhuriyet'in müjdecisi zaferimizin yıl dönümü. Kutlu olsun.

KAZANMAK İÇİN SEVMEK

Sevmek için neden kazanmak mı? Kazandığı için mi seviyoruz? Belki ilk başta böyle başlıyor takım aşkı. Hatta evet genelde böyle başlıyor. Ama sonrasında değişiyor. Çünkü sporda kimse sürekli kazanamaz. Ama sürekli kaybetmek mümkün. Biz sadece sahada değil ne yazık ki spor sahasının dışında da süren ve evet sadece bir rakibe karşı değil bir sürü rakibe karşı bir mücadelede sürekli kaybeden tarafız. Kaybetmediğimiz tek şey Fenerbahçe aşkı. Bunu da kaybedenler var etrafta Allah korusun.

ARSENAL 2-0 FENERBAHÇE, MAÇTAN SONRA KISA KISA

Daha ilk maçtan kaybedilmiş bir tur var ortada. İkinci maçta çok umursamayan bir rakip, turu değil ama maçı daha fazla umursayan bir Fenerbahçe sahada. Disiplinli oyun var sahada ama aksaklıklar sürüyor.

FENERBAHÇE 1-0 ESKİŞEHİRSPOR, MAÇTAN SONRA KISA KISA

Sadece 1 hafta önce, 2-0 öndeki takımın maçı 4 golle mi yoksa 5 golle mi bitireceğini, müthiş hücum hattına uyum sağlayacak defans dörtlüsüyle iyi bir takım olacağımızı düşünürken, yenilen önce o maçın son dakikalarında, sonra Arsenal'den Kadıköy'de 3'er gol ile bugün teknik direktörün son maçı olabilecek bir maça eller ayaklar titreyerek çıkmak bizim işimiz olur ancak. Sadece 1 haftada oluyor bunlar. Nasıl dayanıklı insanlarız biz?

BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ

Milli takımın hocası görevi bırakmış zaten federasyon başkanı bir yenilgi sonrasında " Ben geldiğimde görevdeydi, ben yapmadım sözleşmeyi" demişmiş. Bu görevi bırakınca, oyunun ikinci perdesi sahneye konmuş, görev milyonlar karşılığında milli takıma en büyük utancı yaşatan bir megalomana verilmiş. İşin komiği bu megaloman, o federasyon tarafından, maçları yönetenlere hakaret ettiği için aldığı ceza yüzünden sahaya giremiyormuş. Volkan'la Sabri'nin saha içi/dışı kavgası sonrasında bu oyuncuların bir daha milli takıma alınmaması için borazan öttürenlerin borazanları konu Fatih olunca bir yerlerine kaçmış.

FENERBAHÇE 0-3 ARSENAL, MAÇTAN SONRA KISA KISA

Uzun yazacak bir şey yok zaten. Kadıköy'den uzakta, Rustavi televizyonundan Gürcüce nasıl izlerim diye düşünürken bir de kötü oyun çıktı karşıma. Kötü oyun da olacak eyvallah ama mücadele? Nasıl olacak?

KONYASPOR 3-2 FENERBAHÇE, MAÇTAN SONRA KISA KISA

Ne oldu? Ben anlamadım. Sanırım hoca da anlamadı. Kötü oyuncu değişiklikleri, takımın oyunu bırakması üst üste geldi. Dakika 76, skor 2-0 lehimize. Dakika 90 skor 3-2 aleyhimize. Ders çıkarırsak iyi. Yoksa sıkıntı.

GALATASARAY 1-0 FENERBAHÇE, MAÇTAN SONRA KISA KISA

Ana başlıklar altında kısa kısa değil uzun uzun yazma zamanı. Önce finalin oynanma yeri ve şekliyle başlayalım.

FENERBAHÇE 3-1 SALZBURG, MAÇTAN SONRA KISA KISA

Önce çok üzüldük Selçuk Yula'ya. Galibiyet de tur da an dindirmez acıyı, kimseyi de geri getirmez. Artık biz onsuzuz, o sonsuz.