SEVGİLİ DOST


Sana dost diyorsam öyle hissettiğimdendir. Zaten ben hiç düşman bilmedim, ayrı konudur. Seni provoke edenler oldu, kandıranlar oldu. Kızdım elbette. Acılı günümde dalga geçtin benimle.
Üzerime oynanan oyunlara inandın benzerlerinin senaryo olduğuna inanmana rağmen. Aziz Yıldırım yapmıştır demek kolayına geldi, inanmak istedin, inandın. Biz inanmadık çünkü okuduk. Sadece manşetleri değil senaryonun tamamını okuduk. Sadece medyada yazılan yorumları kendi yorumumuz gibi kabul etmedik, tartıştık. İnanmadık. Bunun bir senaryo olduğunu gördük. Bir tane kanıt olmadan suçlandık, yargılandık, yaftalandık. Senin de sayende oldu bu. Yöneticilerinin gazına geldin. Sen de yargısız infaz yaptın, kandırıldın, kandırılmak işine geldi. Senin yerine kendimi koyuyorum, muhtemelen ben de gelirdim, sen de bana kızardın.

Sonra 12 Mayıs geldi. Yöneticilerin Süper Final uygulamasının Fenerbahçe için yapıldığını söylediler, inandın. Oysa ligler başlamadan alınmış bir karardı bu. Kimse Galatasaray'ın ligi 9 puan farkla bitireceğini bilemezdi. Ve hatta eğer Fenerbahçe 9 puan farkla önde bitirse aynı şey olacaktı çünkü bu sistem lider takıma düşman bir sistemdi. 

Berabere kaldık, sen şampiyon oldun, sahada haklı olarak sevindin. Ben ise kendi şampiyonumu teselli edemeden polisin şiddetine maruz kaldım. Çocuğum, karım, arkadaşlarım, annem babam canlarım, hep birlikte gaza boğulduk, savaştık. Polis saha içinden tribünlere tüfekle gaz bombası kapsülü attı. Kesmedi sırtındaki gaz tüpüne bağlı hortumla insanların üstüne sıktı gazı. Görüntü almakla görevli memurlar tribünlere saldırdı, kenarda görevli olanların taburelerini taraftara attı. Dışarıda gece görüş helikopteriyle sürek avına çıktı, helikopterden gaz sıktı. Onlarca kişi gözaltına alındı, aralarında maçtan sonra oradan geçen Galatasaraylılar, Beşiktaşlılar vardı. Yüzlerce, binlerce insan mağdur oldu. O sırada senin yöneticin, teknik direktörün "kupa" diye tutturdu, oyuncuların sahaya bayrak dikmeye niyetlendi biz ölümden kaçarken. Zafer sarhoşu fark etmedin. O da kesmedi kulübün o günü dalga geçer gibi ürünlere taşıdı, sattı, benim acımla dalga geçti, para kazandı. Haydi kulüptür dedim ama sen bir sonraki derbide koreografide yanan stadyumla dalga geçtin. Oysa orada değildin, Gezi Parkı olaylarını gizleyen basın tarafından kandırıldın, haberin olmadı. Ama sen bana da inanmadın, onlara inanmayı tercih ettin. Gezi Parkı direnişini halktan saklayan basına inanmayı tercih ettin, bilemedin.

Bir haftaya yakın zamandır birlikte mücadele ediyoruz bu ülke için. Vatandaşının özgürlüğünü kısıtlayan iktidara karşı özgürlüğümüzü haykırıyoruz bütün siyasi görüşlerden bağımsız olarak. Sağcısı solcusu, dindarı ateisti, annesi kızı, babası oğlu, hep birlikte. Bütün kimliklerin üzerinde, insan olarak hakkımızı arıyoruz. Polisin şiddetine karşı omuz omuza savaşıyoruz, direniyoruz. Sen, ben ve diğer kardeş, Beşiktaş. Aynı basın, 12 Mayıs'ı saklayan, orada olmayanların bihaber bırakan basın, bu mücadelemizi yazmadı günlerce, görmezden geldi. Aynı polis, 12 Mayıs'ı yaşatan, orada olanların neredeyse ölmelerine neden olacak uygulamalar yapan polis bugün de bana sana yani bize yaptı aynı uygulamayı. Öldürmek istedi bizi, hatta öldürdü.

Soruyorum şimdi sana dostum, samimi bir şekilde soruyorum. İnanıyor musun artık bana? Aklında ufak da olsa bir şüphe oluştu mu 3 Temmuz'la ilgili, 12 Mayıs'la ilgili? 12 Mayıs'ta olanları tekrar, en baştan anlatayım mı? Ben bıkmam, dinlersen seve seve anlatırım. Bugün omuz omuza mücadele eden dostuma dün beni yalnız bıraktığında yaşadıklarımı anlatırım tekrar. Belki sen de derdimi anlatmamda yardımcı olursun. Bak, bir site yaptı mağdurlar, Fenerbahçe taraftarı. Adı http://12mayis.tumblr.com . 12 Mayıs'ta yandaş medyanın sakladığı olaylar var. Fotoğraflar var, video görüntüleri var. Bir göz at, soracağın olursa ben de yaşadım, anlatayım.

Ben rekabet olmasın, kuşlar, böcekler olsun istemiyorum. Ben, nefret etmeyelim birbirimizden istiyorum. Benim bir sürü dostum, tanıdığım kendi takımına olan sevgisinden fazla rakibe nefret besliyor. Bu olmasın yeter. Lig maçlarında yarı yarıya tribün olmaz ama deplasman taraftarı olmalı. Küfürsüz maç olmaz belki ama sahaya yabancı madde atılmadan tamamlanır maçlar. Hatta senin sahanda oynanan milli maçlarda Fenerbahçeli oyunculara küfür de etmezsin belki artık. Biz de kendi takımındaki zencileri görmeyip rakip formalı zencilere muz gösteren dallamaları ortaya çıktıkları anda engelleriz.

Dostum, samimiyim, soruyorum, var mısın? Sana dostum diyebilir miyim?