BASİRET



Yönetici olmak kolay bir iş olmamalı. Kulüp yönetiminden bahsediyorum. Mesela ben olurum diyemem, çok zor.

AYKUT KOCAMAN


Kelimeler falan yetmeyecek. Uzun uzun ne yazılır ki? Bitmez zaten. Bugün olan da bir son değil. Aykut Kocaman karakteri Fenerbahçe karakteri olmalı bence. Bugün olmadı, yarın olmalı. Görevde olduğu süre boyunca, hem futbolcuyken hem de teknik adamken gösterdi zaten. Büyük bir teşekkür etmek gerek, verdiği hizmetlere ara verirken. Futbolculuğu sonrasında, teknik adam olarak kazandığı, kazandıkları için, hatalarına rağmen. Biz mi duramadık arkasında, yönetim mi hatalı yoksa başkan mı, ilerleyen günlerde belli olacaktır. Önce Alex gitti yuvadan, şimdi Aykut Kocaman. Bu kadar kısa sürede bu kadar darbeye Fenerbahçeli bile ayakta kalacak gücü bulamıyor bazen. Üzgünüm.

ÖNCE FENERBAHÇE

oncefenerbahce

Önce ve sadece...

FENERBAHÇE 2012/2013 - BÖLÜM 3 - KİŞİSEL DEĞERLENDİRME


Futbolcu değerlendirmesi yapayım bir de naçizane. Fikirdir, o kadar.

FENERBAHÇE 2012/2013 - BÖLÜM 2 - 64 MAÇ


Zor günler yaşadık sezon boyunca. Bir sürü kırılma noktası oldu. Maçlara sıradan bakalım isterseniz.

FENERBAHÇE 2012/2013 - BÖLÜM 1 - TRANSFERLER



Sezon açılışından önce gelenler gidenler oldu. Sezon sürerken gelenler gidenler oldu. Kimler geldi kimler gitti önce ona bakalım.

FENERBAHÇE 2012/2013 TARİHİNİN EN KÖTÜ RAKİPLERİ



Tarihinin en kötü Trabzonspor'u ile bitti sezon. Kazandığımız her maç sonrasında, Hıncal Uluç'un Fenerbahçe'nin başarılarını küçümsemek amacıyla QTM'ye kazandırdığı ifadeyle bitti sezon. Ne yaptık, ne yapamadık, ne yapmalıydık, ne yapacağız? Bölüm bölüm gideyim zira uzun olunca ben de okumuyorum :)

TEŞEKKÜRLER

oncefenerbahce

Evet teşekkür ederim. Hepiniz teşekkür ederim. Masöründen doktoruna, fizyoterapistine, kalecisinden orta sahasına, forvetine, teknik direktöründen antrenörüne, idari menajerine, iletişimcisine, yöneticisine, başkanına, görevini unuttuğum her bir görünmez kahramana teşekkür etmek boynumun borcudur.

FENERBAHÇE - DYNAMO TRABZON, MAÇTAN SONRA KISA KISA


Ankara'yı sevmiyorum, kusura bakmayın. Tanısan seversin diyenlere de saygı duyuyorum. Ama Ankara'nın en güzel yanı, Fenerbahçe'nin kazandığı maç sonrasında İstanbul'a dönmesidir ;) Kızmayın Ankaralalılar. Sağ olsun Raul hala Ankara'nın bağları diye şarkı söylüyorum vallahi.

BİZ KAZANACAĞIZ #EDIT

Bugün aşağıda isimleri yazılı olan yazarlar kendi köşelerinde, çoğunluğun bazı soru işaretleri olsa da katılacağı bir ortak metni yayınlattılar.

MUZ BIÇAKTAN KESKİNMİŞ


Kalbe saplanan bıçak değil, elde sallanan muz daha vahim. Bir dangalağın yaptığı "ırkçılık" başka bir dangalağın cinayetinden daha vahim. Ölen çocuk saldırmış, diğeri kendisini savunmuş. Haklısınız diyelim, tersi olacaktı yani. O zaman ne fark edecekti? Sizin takımınızı tutan birisi katil olmayacaktı. İyi mi olacaktı? Ben muz tutandan utanıyorum sen bıçak sallayanı koruyorsun. Ama sen de haklısın çünkü sana öğretilen bu. Belden aşağı vurmak. Bunu yapacağın mecra da var. Taşeronlar (Fatih Terim deyimiyle) destekliyor.

NEFRET TOHUMLARI



Kim ekiyor? Ne biçmek niyetinde? Neyin peşinde? Bu kadar iğrenç mi olay. Üzerinde bir takımın forması olduğu için öldürülen bir insan var. Ve hayatta kalan bir katil. Bununla yaşamak zorunda kalacak bir başka insan. Konuyu saptırıp başka bir çirkinlikle (ırkçılık) kıyaslamaya başlayan bir basın. Muz bıçaktan daha keskinmiş meğer, bilemezdik. Artık insanlar birbirlerinden nefret ediyorlar. Haklı bulmuyorum ama anlıyorum nedenini. Gaza gelenler de ayrı konu tabi. Her şeyi en uçta yaşamayı seven bir millet olarak severken öldürmeyi düşünebiliriz elbette. Neymiş Burak Yıldırım saldırmaya gidiyormuş, ölüme gitmiş.

BURAK YILDIRIM


Çok gençti. Bırakın genç olmayı, artık hayatta değil. Hunharca katledildi. Toplu taşıma aracı durağında kalbinden bıçaklandı. Neden? Üzerinde taşıdığı forma yüzünden. Formanın rengi önemli mi? Değil. Bu nedenle renksiz kullandım fotoğrafı. Bir can gitti, belki başkaları da gidecek. Açıklamalar devam edecek, gerginlikler sürecek. Ya akıllı olacağız ya olmayacağız. Allah rahmet eylesin.

FENERBAHÇE 2-1 GALATASARAY, MAÇTAN SONRA KISA KISA



Maç sonu sevinciyle mi başlasam bilemedim ama Cüneyt Çakır'a olan nefretim her geçen gün büyüyor. Riera ve Melo maçı kart görmeden tamamladılar. Kartsız yahu, kart görmediler. İlk yarıda 3 gol atılmış, sakatlıklar, kavgalar var saha içinde, eklediği süre 1 dakika. Evet sadece 1 dakika. İkinci golümüzden sonra 9 kişiyle kendisine yapılan şiddetli itirazda bir kişiye bile kart göstermedi.

PENALTILAR


En büyük yaramız. Sürekli yiyorlar hakkımızı. Eskişehirspor maçımızın penaltılara uzaması sonrasında bir yazı almak istedim kaleme. Bu canlı izlediğim ve penaltılara kalan dördüncü maç.

ÜST ÜSTE SEKİZ


Dile kolay tam sekiz sezon üst üste şampiyon bu takım. Forma reklamından başka sponsorluğu olmayan bir takım hem de, Fenerbahçe'nin yanına başka bir isim almamış hiç. Tam sekiz sezon. Bu sekiz sezon içinde Avrupa'da bir ikincilik bir de dördüncülükleri var. Çeyrek finalleri de üst üste. Türkiye ve Cumhurbaşkanlığı kupalarını da siz sayın lütfen. En büyük rakibinin seni durdurmak için elinden geleni yaptığı bir ligi oynayıp yine şampiyon bitirdiler. Terlerinin son damlasına kadar hak ederek. Minnet, saygı ve elbette gurur duyuyorum. Hepinize teşekkürler...

BENFICA 3-1 FENERBAHÇE, MAÇTAN SONRA KISA KISA


Galiptir bu yolda mağlup deyip, futbolcusundan teknik adamına, aşçısından masörüne, malzemecisine, şoförüne, taraftarına tek tek teşekkür etmek isterim. Kazanamadık, dayanamadık.