FENERBAHÇE 1-1 VIKTORIA, MAÇTAN SONRA KISA KISA
















Şunu tekrarlayayım. Emre (hiç oynayamayacak), Raul (cezası bitti), Webo (sakatlığı geçiyor), Gökhan (tam iyileşmeden oynadı), Volkan (geçtğimiz yıllardaki formunda değil) çok ama çok önemli isimleri bu takımın. Dengeyi alt üst eder, ediyor. Emre'nin yokluğunu kabul etmekten başka çare yok Avrupa kupası için, prosedür. Ancak Raul ve Webo'nun önemleri bir kez daha arttı.



Döneyim maça. Evet çok doğal olarak stresli bir son 10 dakika yaşadık. Ne olacak ki oraya kadar geldikten sonra? Rakip bir golle en iyi 8 takım arasına girecekken saldırmayacak mı? Bu süre içinde ister istemez stres olmayacak mı? Takım defans yapmayacak mı? Ve hatalar olmayacak mı? Marsilya maçını hatırlayın, korner golünün santrası yapıldı mı? Ya Beşiktaş maçında yediğimiz golün? Atlattık, bir kere bunun sevincini yaşamayı bilelim.

Atlatamasaydık düşüncelerine kontralar çok. İlk yarının 25-45 arasında skorun 2-3 olması mümkün değil miydi? Veya ikinci yarıda golü yediğimiz ana kadar? Ve hatta o stres dakikalarındaki kontralarda yanlış hamleler yapmasak? Hala olmaz mıydı amca?

Çok iyi yerleşimi olan ve o şişman yerine iyi bir beyin ile çok büyük işler başarabilecek ki zaten yaptıkları da önemlidir, iyi bir takımı eledik. İsmi olmaması nedeniyle, elendiğinde mazereti olmayan bir takımı eledik, şükür.

Kontrollü oyunla çıktık sahaya. İlk maçtaki gibi yani. İlk 25 dakika ciddi sıkıntılar yaşadık oyun kontrol anlamında. Sonra düzeldi. Bu bölümde kalemizde gol görmemek önemliydi, görmedik. Sonra ayağa tek pasları iyi uyguladık, ikinci hatta üçüncü bölgeye taşıyınca bu kontrolü, farkımızı ortaya koyduk. Topal'ın sakatlanması şans mı? Elbette şansın önemi var. Ancak Salih'in daha dikine oynayan bir yapısı olması nedeniyle onun girişi sonrasında Baroni de daha fazla sorumluluk alacak şekilde konuşlandı sahada. Yani Selçuk-Topal ikilisi dikine çıkmazken, Topal-Salih değişikliği sonrasında o bölüm biraz ters üçgene döndü, Selçuk arkada Baroni Salih önünde gibi.

Salih'in dikine oynama karakteri müthiş, daha sık oynatılmalı mutlaka. Ve yanında Raul'la Emre'yle oynatılmalı. Hep söylediğim gibi 9-10 farklı oyuncusu sahaya sürmenin kimseye faydası olmaz. Rotasyon, ana kadroya yedirilecek 3-4 oyuncuyla yapılmalı. Böylelikle tecrübe kazanmasını istediğin oyuncuya saha içince yeterince sorumluluk verir, o havayı koklamasına izin verirsiniz.

Döneyim maça. Yediğimiz golün nedeni topa sahip olmayı sürdürme güdüsü. Büyük hata tabi, at taca, konum dengesini sağla saha içindeki. Dengesiz yakalandık. Kendi sahamızdayken kontratak yedik resmen. Ve o şut, alakasız bir yerden geçti ve Volkan'ın daha önce kurtardıklarıyla alakasız bir hızla girdi kaleye. Kötü bir an. Ve bir diğeri de direkten dönen şutları. Bunların hiç birisi pozisyon değil. Biz pozisyonu ilk 25'te verdik yan toplarda, şükür kesemediler cezayı. Ama tekrar ediyorum, gol vuruşu yüzdemiz çok düşüktü. Karşı karşıya sanırım 4-5 pozisyonda kaleciye takıldık. Bazılarında o başarılıydı bazılarında biz beceriksiz.

Bu maç bitti. Yaramız Topal. Sıkıntı yok yeri dolar. Raul geri dönecek Avrupa için, Salih biraz daha tecrübe kazandı. Ligde de Emre var.

Tarihte bir ilki başardılar, UEFA Kupası'ndan ilk defa en iyi 8 takımdan birisi oldular. Hem de Şampiyonlar Ligi'nin kuvvetli bir grubu seviyesindeki bir gruptan lider olarak çıkıp. Bate kurası şansımızdı, Viktoria değildi. Bundan sonra da ne çıkacak göreceğiz. Kim çıkarsa çıksın ama maçımız biz oradayken oynansın.