BİR GARİP HİKAYE















Kim haklı kim suçlu? Ceza nedir? O kadar anlamsız bir durum ki. Genel olarak hikaye şu. Biliyorsunuz zaten. Bu sezon başında tribün olayları nedeniyle verilmiş ama infaz edilmemiş, ertelenmiş bir cezamız var. Bunu kulüp açıkça olmamakla birlikte, web sitesi aracılığıyla belirtmiş. Daha sonra tekrarlanan eylem nedeniyle UEFA infazı gerçekleştirmiş, Bate maçımızı seyircisiz oynama cezası vermiş. Bate maçında stadyumun yakınına kurulmuş bir dev ekran vasıtasıyla taraftarlara Bate maçını birlikte izleme, hatta stadyuma varlıklarını hissettirme şansı verilmiş. Çok da güzel olmuş. Buraya kadar en ufak bir sıkıntı yok. Maç anında dev ekranda maçı izleyenler cezaya neden olan meşaleleri yakmışlar. Burada da sıkıntı yok. Havai fişekler atılmış. Bunda bile sıkıntı yok.


Sıkıntı maç oynanırken sahaya giren yanıcı maddeler ve bir paraşüte bağlanış, yakılmaya hazır meşalelerden kaynaklanıyor. Bunu atanlar, stadın yakınında masumca maç izleyin varlıklarını hissetiren taraftar değil. Onlar tezahüratlarla, bulundukları bölgede yaktıkları meşalelerle mutlu. Sıkıntıyı yaşatanlar, bir videosunu dahi izlediğim ancak daha sonra bulamadığım (kaldırılmış), stadyumun yakınına kadar gelip (görüntüden Migros tribün arkasındaki alan olduğu gözüküyordu) yabancı maddeleri stadın içine atmaya çalışan ve bunu başaranlar.

Biliyorsunuz bu hareket sonrasında maçın hakemi oyunu durdurmuş, olayı raporunda belirtmiş ve ne yazık ki bir maç daha seyircisiz oynama, bir miktar para cezası ve en önemlisi eylemin tekrarı halinde, muhtemel hak kazanmamıza rağmen Avrupa Kupası maçlarından 1 yıllık men etme cezası almıştık. Bunun maddi manevi bedelini kimse ödeyemez. Bu işi bile bile yapanlar bile olayın bu raddeye geleceğini akıllarının ucundan geçirmiş değillerdir, bu da ayrı konu.

Bugün medyaya düşen haberlere göre, 10 kişi gözaltına alınmış. Bunlardan 3 tanesi yaşları tutmadığı için Çocuk Koruma Şube Müdürlüğü'ne götürülmüş.
Bir kısım taraftar "3 Temmuz Senaryosunun" en büyük sorumlularından birisi olan, 12 Mayıs'ta stadyumdaki hareketleriyle insanlık suçu işleyen polisle bu tip bir ortak harekete giren yönetime kızıyor. Haklılar ama değiller. Eğer yakalananlar gerçekten bu işi yapanlarsa, bunun bir cezası varsa, yakalamayı ve cezayı kim infaz edecek? Fenerbahçe yönetimi kolluk kuvveti tutup bunları yakalayacak sonra mahkeme kurup suçlu olup olmadıklarına mı karar verecek?

Ben şuradan bakıyorum olaya. Birincisi polise güvenmediğim için yakalanan 10 kişinin olayı gerçekleştirenler olduğuna inanamıyorum. Polisin bende bıraktığı güven bu kadar. Diyelim ki bu defa işlerini doğru yaptılar ve gerçek kanıtlarla gerçek şüphelilere ulaştılar. Mahkemeye çıktılar ve bir ceza verilecek. Bu cezanın kesinlikle hapis cezası olmaması gerekiyor. Eğer bu işe zorlandılarsa failleri bulunmalı. Ve her şekilde belirli bir süre, ama yaşam boyu değil, stadyumlara alınmama cezası verilmeli.

Hepsini geçtim, tamam yönetime yüklenelim, hatalarında eleştirelim, hatta kongre üyesiysek başkan adayı olalım, diğer adaylara oy vererek yönetimin değişmesini sağlayalım, hepsinde hem fikirim. Ama Fenerbahçe'nin boynunda kupalara katılamama ilmiğiyle yaşaması utancını kim yaşatıyorsa onunla uğraşalım, haksız yere kinimizle saldırmadan önce.

Diğer konu yönetimin bu karara itirazı ve alacağı sonuç. En başta, ülke yararına geri çekilen CAS davası var. Bunu açıklayamadıktan sonra bu cezanın tamamen kalkması veya indirilmesi konusunda bir aşama kaydetmezse, yönetim çok ciddi eleştiriyle karşı karşıya gelecek elbette. Bunun farkında olmalılar.

Hepsini geçtim, yönetimin de, başkanla uğraşmayı bir bok sanan taraftarı da, kabak Fenerbahçe'yi sadece Fenerbahçe olduğu için sevenlerin ve elbette Fenerbahçe'nin kafasında patlıyor. Yazık.