TÜRKİYE KUPASI DURUMU, FENERBAHÇE 2-2 KAYSERİSPOR


Evet biraz uzanamadığın ciğere mundar deme olarak açıklayabilir bazıları, saygı duyarım ama katılmam. Zira ikna olmam için bu kupayla ilgili hangi haberin daha çok reyting getirdiğini söylemeniz gerek, büyük takımların kupayı kazandıklarının haberi mi yoksa Fenerbahçe’nin final ya da herhangi bir kademe elenmesinin haberi mi? Hangisi daha çok ses getirir? Bana söyleyin bu kupanın Fenerbahçe’nin kazanamıyor olması dışında ne gibi bir özelliği var? 

Bizimle dalga geçenler arasındaki Beşiktaş’ın aldığı 9 kupanın 4 tanesinin son 12 yıl içinde olduğunu ve bu dönemde bizim 5 tane final oynadığımızı biliyor musunuz? Yani o finallerin tamamını kazanmış olsak bir de halamın sakalları olsa ;) Peki 30 yıldır kupayı alamadığımız için bizimle dalga geçen Trabzonspor’un Türkiye Ligi’ni kaç yıldır kazanamadığını biliyor musunuz? Neyse mevzu bu değil. Kazansak da fazla sevineceğim bir kupa olmayacak. Ama elbette yerini diğer şanlı şerefli kupalarımızın yanında alacak, müzemizde. En büyük anlamı da bu sezon çifte kupa olursa olacak elbette.Bir tekrar olsun, bu sezonki uygulama geçen sezonlardaki uygulamalara göre daha adil daha yarışmacı. Umudum, tüm takımların ilk turdan itibaren katıldıkları, tek maç üzerinden eleme ile oynanacak ve maçların alt liglerdeki takımların evinde yapılacağı bir uygulama. Umarım olur.Kötü bir oyun vardı dün akşam ama ben mücadeleye laf etmem edemem. Özellikle son 15 dakikadaki beraberlik çabasını göz ardı edemem. Görüntü kötü Alex yokken. Ama yapacak bir şey yok. Sakat sakat zorlamanın anlamı da yok. Hele hele Aykut Kocaman’ın tercihlerini bu şekilde eleştirmek gereksiz. Eleştiri olmasın demez bu satırları yazan kişi, tek itirazı hakaretleredir. Her şeyi o kadar uç noktalarda yaşayan bir milletiz ki. Serdar’ın gelmiş geçmiş en iyi stoper olduğunu iddia edenler, bazen onun Bank Asya’da bile oynayamayacak olduğunu söylüyorlar. Ara yok, çok iyi oynamış bir adamı Barcelona’ya transfer ediyoruz hemen. Bir durun nefes alın aminango, ne oluyor?Bu takımda Baroni’nin ne kadar önemli olduğunu gördük dün gece. Aynı şekilde Mehmet’in alt yapı eksikliğinin ne kadar büyük hatalara yol açtığını da. Özer için oluşan ve evet bu oyuncunun oluşturduğu ön yargıyı da yaşadık. Uzun zaman sonra ilk kez vasatın azıcık da olsa üstünde oynamasına rağmen. Şota’nın kendi kalecisine gösterdiği tepkiyi de gördük, Kocaman’ın turla birlikte sevinç yerine Şota’nın yanına giderek tesellisini de.Teknik kısımlara çok girmek istemiyorum, biliyorsunuz bu sezonla ilgili durumumu. Konuşacak anlatacak çok şey var ama hepsi detay. Asıl mücadelenin burada olmadığını tekrar tekrar hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğim. Bu kulübün başkanı tutsakken, bu kulübün bir seçilmiş bir de profesyonel yöneticisi tutsakken, takıma, oyunculara, teknik kadroya ve/veya yaptıklarına küfür edenlere söyleyecek çok sözüm var ama onu da kenara koyuyorum. Pazar günü İstanbul dışındayım, Dynamo Trabzon maçı öncesinde, maçın gidişatını etkilemeyecek bir yürüyüş olmasını diliyorum. Ben cismen yokum ama yüreğim yanınızda olacak kardeşlerim.Kupa ne mi olur? Alırız müzeye gider alamayız 30 olur :) Sonunda ölüm yok yani ;)Not : Maçın yayıncısının spikeri ve yorumcusu Gürcan Bilgiç’in bu işi ne kadar boş kafalarla yaptıklarını da ortaya çıktı. Kayserispor’un ilk golünde Ambramat’ı 2 kez durdurma fırsatı olduğunu iddia eden Grücan Bilgiç golü tekrar izledi mi acaba? Topu oraya kadar getiren oyuncunun Furkan olduğunu Ambramat’ın topla ceza alanının sadece 2 metre dışında buluştuğunu, topla buluştuğunda adam paylaşımı nedeniyle karşısına Ziegler’in geldiğini gördü mü? Görse ne olur deseniz yanıt veremem, o da ayrı konu.